Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/5-122
Karar No: 2012/54
Karar Tarihi: 08.02.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/5-122 Esas 2012/54 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkin olarak davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacılar vekili tarafından yapılan itiraz sonucunda Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, mahkeme kararını bozmuştur. Yapılan incelemeler sonucunda davacı Şadıman'ın dava konusu sübjektif hakka sahip olmadığı, dolayısıyla davada taraf sıfatının bulunmadığı belirlenmiştir. Bu sebeple karar, davacı Şadıman yönünden bozulmuştur. Diğer davacılar yönünden ise mahkemenin önceki kararda direnmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür ve karar bozulmuştur. Kararda, Kamulaştırma Kanunu (2942) Geçici Madde 6 ve Türk Medeni Kanunu (4721) Madde 683'e atıf yapılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu         2012/5-122 E.  ,  2012/54 K.
  • KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA, KAL, ECRİMİSİL DAVASI
  • TARAF SIFATI
  • DERE YATAĞININ GENİŞLETİLMESİ
  • KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Geçici Madde 6
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (4721) Madde 683

"İçtihat Metni"

 Taraflar arasındaki “Kamulaştırmasız Elatma, Kal, Ecrimisil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.03.2010 gün ve 2008/175 Esas ve 2010/55 Karar sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 18.10.2010 gün ve 2010/13395 Esas ve 2010/17579 Karar sayılı ilamı ile;

 (...Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza, İncesu Köprüsü Mevkii Taşkın Koruma İnşaatı Projesi çalışmaları sırasında Değirmendere dere yatağının genişletilmesi ve istifli tahkimat duvarı yapılması suretiyle taşınmazın aynına kamulaştırmasız el atıldığı anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın kabulü yerine, yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

TEMYİZ  EDEN : Davacılar vekili 

                               HUKUK GENEL KURULU KARARI 

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, taşınmaza vaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir.

 Yerel Mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm, davacılar vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçeyle bozulmuştur.

Yerel mahkemece önceki kararda direnilmiş; hükmü, davacılar vekili temyize getirmiştir.

1-Davacı Şadıman Yönünden yapılan incelemede;

Öncelikle, taraf sıfatının irdelenmesinde yarar vardır:

Bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin (davacının) veya o hakka uymakla yükümlü olan borçlunun (davalının); bir başka deyişle o davada davacı ve davalı sıfatının kime ait olacağı tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın taraflarının, o dava yönünden davacı veya davalı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.

Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder: Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 1995, 7.baskı, s.231).

Görüldüğü üzere, taraf sıfatı sadece usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan; taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel teşkil etmekle def"i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.

Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulu’nun 23.06.2004 gün ve 2004/4-371 E. 2004/375 K.; 18.04.2007 gün ve 2007/5-233 E., 2007/221 K.; 04.03.2009 gün ve 2009/10-34 E. 2009/104 K.; 04.11.2009 gün ve 2009/2-402 E., 2009/484 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.

O halde, dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, dava da bu hakka sahip kişilerce açılabilir.

Somut olaya gelince;

Her ne kadar davacılar vekilince, davacılardan Şadıman  adına da vekaleten dava açılmış ise de; Davacı Ş’nin eşi Osman , babası muris Murat’den, önce ölmüş olması nedeniyle, bu davacı mirasçı olmayıp; davada taraf sıfatı da bulunmamaktadır.

Mahkemece, davada taraf sıfatının bulunmadığı ve davanın salt bu nedenle reddi gerektiği gözetilmeden, davacı Şadıman’ın da mirasçı imiş gibi kabulü ile bu davacı hakkında da davanın esastan reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın, adı geçen davacı yönünden bu değişik gerekçeyle bozulması gerekir.

2-Diğer davacılar vekilinin temyizine gelince;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki karekarda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

 Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.

 S O N U Ç :        

1- Davacı Şadıman’ın, davada taraf sıfatı bulunmadığından, kararın yukarıda (1) .maddede yer alan değişik gerekçeyle BOZULMASINA,

2- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının, diğer davacılar yönünden Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi