20. Ceza Dairesi 2017/5161 E. , 2017/6137 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Olay tarihinde suça konu iki parça uyuşturucu maddeyle yakalanan tanık ..."ın ..."dan ..."a geldiğinde sanık ... tarafından karşılandığı, yanındaki valizleri aracına koyan sanık ..."ın kendisini tanımadığı bir eve götürdüğü yönündeki beyanı ile ikametinde yapılan aramada tanık ..."da ele geçirilen uyuşturucuların devamı niteliğinde olan suça konu beş parça uyuşturucu madde ele geçen ve sanık ..."in suça konu uyuşturucu maddelerin tanık ... ve sanık ..."a ait olduğu yönündeki beyanı ile sanık ..."ın ele geçen uyuşturucu maddelerle bağlantısı bulunduğunun tespit edilmesi karşısında etkin pişmanlık koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında hükmedilen cezadan takdiri indirim yapılırken uygulamaya ilişkin kanun ve maddesinin gösterilmemesi,
2-Sanığın TCK’nın “53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğunun, “kendi alt soyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilmesine kadar”, “kendi üst soyu ve diğer kişiler” yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” sürmesine karar vermek gerektiği gözetilmeden, 53. maddenin (3) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturulması ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Adli emanetin 2010/7230 sırasına kayıtlı bulunan yedi adet cep telefonu ile beş adet sim kartın suçun işlenmesinde kullanıldığına ilişkin yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Hükmün takdiri indirime ilişkin (2) numaralı bölümünün 2. paragrafının başına "TCK"nın 62. maddesi uyarınca" ibaresinin eklenmesi,
2-TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili (2) numaralı bölümün 4. paragrafının hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
3-Müsadereye ilişkin hüküm fıkrasından, "Adli Emanetin 14/12/2010 tarih 2010/7290 sırasında kayıtlı bağlı mühürlü bez torba içinde net 11.886, 0- gr hint keneviri bitki parçaları ile suçun işlenmesinde haberleşme amaçlı kullanıldığı anlaşılan adli emanetin 10/12/2010 tarih 2010/7230 sırasında kayıtlı içinde 7 adet cep telefonu ile sim kart olduğu belirtilen bağlı mühürlü bez torbanın TCK nun 54 maddesine göre MÜSADERESİNE," ibareleri çıkarılarak, yerine "Adli emanetin 2010/7290 sırasında kayıtlı uyuşturucu madde ile ...Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunenin TCK"nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine; adli emanetin 2010/7230 sırasında kayıtlı yedi adet cep telefonu ile beş adet sim kartın suçun işlenmesinde kullanıldığına ilişkin yeterli ve kesin delil bulunmadığından sanıklara iadelerine" ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinden sonra, sanık ..."ın suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanığın kaldığı evde suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirilmiş olması ve TCK"nın 37. maddesi anlamında fiili, aynı olay nedeniyle İstanbul 2. Çocuk Mahkemesi"nin 2011/252 esas ve 2012/211 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen tanık ... ve diğer sanık ... ile birlikte gerçekleştiren olarak, uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği dosya kapsamından anlaşıldığı halde, TCK"nın 39. maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla cezalandırılarak eksik ceza tayin edilmesi,
3-Sanığın TCK’nın “53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğunun, “kendi alt soyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilmesine kadar”, “kendi üst soyu ve diğer kişiler” yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” sürmesine karar vermek gerektiği gözetilmeden, 53. maddenin (3) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturulması ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, hükmolunan sonuç ceza yönünden CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
C-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
İddianamede şüpheli isimleri arasında sanıkların kimliği gösterilmiş ise de, içeriğinde sanıkların hangi eylemleri nedeniyle cezalandırılmaları gerektiğine dair anlatımda bulunulmadığı, dolayısıyla sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesinde düzenlenen "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir" hükmüne aykırı olarak sanıkların anılan suçtan mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile sanık ..."nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 20.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.