22. Hukuk Dairesi 2015/30431 E. , 2018/7731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının davalıya ait yurtdışı şantiyelerinde 16.03.2004-1.11.2004 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etimiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, davacının başka şantiyeye gönderilmeyi istemediği için işten ayrıldığını, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, diğer talep konusu alacaklarının ise banka hesabına yatırıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıklar ile husumetli tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre davacının haftanın 6 günü 08:00-19:00 saatleri arasında 60 saat, haftada 4 gün de üçer saatten 12 saat olmak üzere toplamda 72 saat çalışıldığı, bunun 27 saatinin fazla mesai olduğu kabul edilmek suretiyle davacının talep ettiği fazla mesai alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak dosya kapsamında yer alan davacıya ait Vakıfbank hesap hareketlerinde, davacıya maaş ödemesinin yanısıra farklı tarihlerde maaş ve mesai açıklaması ile ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu hesap haraketleri doğrultusunda, davalı işveren tarafından yapılan ödemelerinin ne kadarının maaş ne kadarının fazla mesai alacağına ilişkin olduğunun ayrıntılı sorularak, getirtilecek belgelerin de fazla mesai alacağı hesabında dikkate alınması ve hükmolunan miktardan mahsubu gerekmektedir. Dolayısıyla eksik değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.