Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/12-721
Karar No: 2012/51
Karar Tarihi: 08.02.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/12-721 Esas 2012/51 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2011/12-721 E.  ,  2012/51 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/07/2011
    NUMARASI : 2010/3096-2011/915

    Taraflar arasındaki “borca itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 8.İcra Hukuk Mahkemesince itirazın reddine dair verilen 29.07.2009 gün ve 2008/961-2009/1180 K. sayılı kararın incelenmesi itiraz eden/borçlular vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 18.03.2010 gün ve 2009/24308-2010/6302 K. sayılı ilamı ile;
    ( “… Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Borçlulardan R.. Dış Tic. ve Teks. İnş. San. A.Ş.’ne çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emri 26.10.2007 tarihinde bila tebliğ ibaresi ile iade edilmiştir.
    Bu durumda mahkemece alacaklının bu borçlu yönünden takip iradesini sürdürüp sürdürmediği değerlendirilerek, sürdürme iradesinin varlığı halinde (yeniden ödeme emri tebliğ koşulu ile) itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken bu borçlu yönünden de itirazın sürede olmadığı gerekçesiyle reddi isabetsizdir....)
    gerekçesiyle borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile borçlulardan R.. Dış Tic. ve Teks. İnş. San. A.Ş. lehine bozularak; dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDENLER: İtiraz eden/borçlular Ü.. Ö.. Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti; İ..
    K.. ve R.. Dış Tic. ve Teks. İnş. San. A.Ş vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    1- İtiraz eden/borçlular vekilinin, borçlular Ü.. Ö..Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti ve İ.. K.. yönünden önceki hükme yönelik temyiz itirazları ve karar düzeltme istemleri Özel Dairece reddedilmek suretiyle bu borçlular hakkındaki karar kesinleştiğinden, direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, itiraz eden/borçlular vekilinin dilekçesinin, Ü.. Ö.. Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti ile İbrahim Kuloğlu yönünden reddi gerekir.
    2- İtiraz eden/borçlular vekilinin, borçlu R.. Dış Tic. ve Teks. İnş. San. A.Ş yönünden verilen karara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    İstek, kambiyo senedine dayalı takipte borca itiraza ilişkindir.
    Borçlular vekili dilekçesinde: İstanbul 6.İcra Müdürlüğünün 2007/18655 esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine takip yapıldığını, ancak böyle bir borçlarının bulunmadığını, ifadeyle takibe, borca, faize itiraz etmiştir.
    İcra Mahkemesi, ödeme emrinin R.. A.Ş. ile İbrahim K.’na 25.10.2007 ve 26.10.2007 tarihlerinde muhatabına tebliğ edilmiş olduğu, bu borçluların 30.06.2008 tarihindeki itirazlarının süresinde olmadığı, diğer borçluların itirazlarının ise yerinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir.
    Borçlular vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece; diğer borçluların temyiz itirazlarının reddi ile , karar sadece; R.. Dış Tic. ve Teks. İnş. San. A.Ş.’ne çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin 26.10.2007 tarihinde bila tebliğ ibaresi ile iade edildiği, alacaklının takip iradesini sürdürmesi halinde yeniden ödeme emri tebliği ile itiraz sebeplerinin incelenmesi gerektiğine işaretle bozulmuştur.
    Mahkeme, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21.maddesi gereğince bu borçluya gönderilen ödeme emrinin usulünce tebliğ edildiği, itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu"nun önüne gelen uyuşmazlık; borçlu R.. Dış Tic. ve Tekstil İnş. San. AŞ adına gönderilen ödeme emrinin usulünce tebliğ edilip edilmediği, noktasında toplanmaktadır.
    Öncelikle eldeki başvurunun hukuksal niteliğinin ortaya konulmasında yarar vardır:
    Adli işlem niteliğindeki icra müdürlüğü işlem ve kararlarına karşı İcra ve İflas Kanunu şikayet kurumunu düzenlemiş ve müdürlük kararlarının değiştirilme ya da iptalini şikayet yoluyla başvuru halinde İcra Hakimliğinin kararıyla olanaklı kılmıştır.
    Şikâyet, icra dairelerinin icra hukukuna aykırı olan ve hadiseye uygun bulunmayan işlemlerinin iptali ve düzeltilmesini veya yerine getirilmeyen veya sebepsiz sürüncemede bırakılan bir hakkın yerine getirilmesini sağlamak için kabul edilmiş bir kanun yolu olup; şikâyetin konusu, sebepleri, tarafları, süresi ve şikâyet usulü ile sonuçları, İcra ve İflas Kanunu’nda ayrıca düzenlenmiştir.
    Bu noktada, yeri gelmişken itiraz ile şikâyet arasındaki farklar ortaya konulmalıdır:
    İtiraz, maddi hukuka dayanan sebeplerden dolayı takibe karşı konulması, eş söyleyişle takip konusu yapılan alacağa ilişkin bulunmasına karşın, şikâyette icra dairelerinin icra-iflas hukukuna ilişkin işlemlerine yöneltilmiş bir karşı çıkma söz konusudur.
    Borçlu tarafından ileri sürülen bir sebep, niteliği bakımından icra müdürünün kendiliğinden gözetmesi gereken bir husus ise, o takdirde şikâyet sebebi teşkil eder. İcra müdürü kendiliğinden gözetmesi gereken bir hususa uymamışsa, yaptığı işlem kanuna aykırı olacağından, kanuna aykırı böyle bir işleme karşı başvurulacak yol da şikâyet yoludur (İİK m.16).
    İtiraz süresi tebliğ ile başladığı halde, şikâyet süresi öğrenme (m.16,I) ile işlemeye başladığı gibi; bazı hallerde süresiz şikayet mümkün olduğu halde, süresiz itiraz olanaklı değildir.
    Yine, itirazda bulunmak hakkı yalnız borçluya ait olmasına karşın, şikâyet yoluna, hukuki yararı bulunan borçlu alacaklı ve üçüncü kişiler de gidebilir.
    Kısacası, itiraz ile şikâyet arasında mahiyet farkı bulunduğu gibi, tabi bulundukları usul de farklıdır.
    Az yukarıda yapılan açıklamalar ışığında denilebilir ki; borçlunun “ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği” yönündeki talebi, maddi hukuka dayalı bir sebepten kaynaklanmadığından, takip hukukuna ilişkin böyle bir talebin şikâyet yoluyla ileri sürülmesi gerektiği kuşkusuzdur.
    Nitekim, Hukuk Genel Kurulu"nun 27.01.2010 gün ve 2009/12-539 E.,2010/16 K. sayılı ilamında da aynı hususlar vurgulanmıştır.
    Somut olaya gelince:
    Karşı taraf/alacaklı tarafından itiraz eden/borçlular aleyhine İstanbul 6.İcra Müdürlüğünün 2007/18655 E. Sayılı dosyası ile 22.10.2007 tarihinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine geçilmiştir.
    Borçlular vekili, İstanbul 6.İcra Müdürlüğünün 2007/18655 esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine takip yapıldığını, ancak böyle bir borçlarının bulunmadığını, ifadeyle takibe, borca, faize yönelik itirazını bildirmiştir.
    Eldeki dosyadaki bu talep, açıkça itiraz mahiyetinde olup, borçlu R.. Dış Tic. ve Teks. İnş. San. A.Ş adına gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ şekline yönelik bir şikayetin varlığı da ileri sürülmemiştir.
    Diğer taraftan, borçlu R.. Dış Tic. ve Teks. İnş. San. A.Ş adına gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emrini içeren tebligat parçası üzerinde basılı iki adet kaşe olup, okunaklı olmamakla birlikte üst tarafa basılı olan kaşede "Muhatabın tebliğ adresine gidildi. Tevziat saatlerinde adreste tebliğe caiz kimse bulunmadığından muhatab...kapalı olması... gittiği binada komşusu C.. T.. tarafından beyan edilmesi üzerine tebliğ evrakı ilgili mahalle muhtarı N.. O.. teslim edilerek ... 2 nolu haber kağıdı yapıştırılıp komşusu C..T.."e haber ...komşusu ...sebebiyle muhatap yerine Komşusunun imzalı beyanı, Komşusu imzadan imtina etmiştir. 26.10.07" ibareleri bulunmaktadır. Açıklanan bu kaşenin hemen altında "Muhatap adreste......... soruldu. Adresten ayrılmış olup yeni adresi bilinmiyor. Mahalle muhtarı tasdiki ile İADE ........./......./200" ibareleri yer almakla birlikte bu kaşede yer alan ibarelerin üzeri çizilmiştir.
    Tebliğ mazbatasının açıklanan bu içeriğine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi hükümlerine göre borçluya tebligat yapılmış olduğu, iadeye ilişkin matbu açıklamaların ise üzeri çizilerek iptal edildiği, açıktır.
    O halde, mahkemenin, tebligatın iade edildiğine ilişkin kaşenin çizilerek iptal edildiği, borçlunun komşusuna haber verilmek suretiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine dayanılarak muhatabına tebliğ edildiği gerekçesine dayanan direnmesi yerindedir.
    Ne var ki, borçlunun talebi içerikçe takip konusu yapılan alacağın ödendiği iddiasıyla borca itiraza ilişkin olup; ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı konusunda şikayet yoluna başvuruda bulunulduğuna ilişkin bir bilgi bulunmadığı gibi, bu tebligatın geçerliliğinin incelenip incelenemeyeceğine, mahkemenin bu tebligata dayanarak verdiği itirazın süre yönünden reddine dair kararına yönelik temyiz itirazları da Özel Dairece incelenmemiştir.
    Bu nedenle, açıklanan hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın, Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
    SONUÇ : Yukarıda;
    1-Birinci bentte gösterilen nedenlerle, borçlular Ü.. Ö..Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti ve İ.. K.. hakkındaki karar kesinleşmiş olup, direnme kararını temyizde hukuki yararları bulunmadığından borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin, bu borçlular yönünden REDDİNE;
    2- İkinci bentte açıklanan nedenlerle, borçlu R.. Dış Tic. ve Teks. İnş. San. A.Ş yönünden yapılmış bir tebligat bulunduğuna ilişkin DİRENME KARARI UYGUN olup, davacı R.. Dış Tic. ve Teks. İnş. San. A.Ş. vekilinin, başta tebligatın geçerli olup olmadığı ve buna göre de itirazın süresinde olup olmadığına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 12.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    08.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi