21. Hukuk Dairesi 2015/6616 E. , 2016/4496 K.
"İçtihat Metni" İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar ve d.davalı vekillerince temyiz edilmesi ve davalı .... AŞ tarafından duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 09.02.1993 ile 03.08.2001 tarihleri arasında....A.Ş.’nin...şubesinde temizlikçi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının davalı ...’nda hizmet ilişkisine dayalı olarak 09.02.1993-03.08.2001 tarihleri arasında çalıştığına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı ... A.Ş. ve ... Mensupları Emekli Sandığı Vakfı tarafından işe giriş bildirgesinni verilmediği, hizmet bildiriminde bulunulmadığı ve hizmet cetvelinde gözüken ilk sigortalı çalışmanın 3.8.2001 tarihinde dava dışı işyerinden başladığı, davalı tarafın iddia edilen çalışma konusunun ihale yoluyla verildiğini belirtmesine dair mahkemece ihale kapsamında araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda, işverenin kim olduğu ve hükmün kim ya da kimler ile ilgili olarak kurulacağı çözümlenmesi gereken ilk sorundur.
506 sayılı Yasa"nın 4. maddesinde bu Yasa"nın uygulanmasında 2. maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişilerin "işveren" olduğu bildirilmiştir. “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir.
Hizmet tespiti davalarında, davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzel kişi işveren, Sosyal Güvenlik Kurumu ile zorunlu dava arkadaşıdır. Hal böyle olunca, işveren dışındaki gerçek ya da tüzel kişilere bu davada husumet yöneltilemez.
Bu kapsamda öncelikle; davacı sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin davalı Banka mı yoksa davalı Bankanın bir kısım işlerini ihale ile devrettiği alt işverenlerle mi kurulduğu açıklığa kavuşturularak hüküm kurulmalıdır.
Somut olayda, davacının talep ettiği dönemde davalı bankanın temizlik-çay vs. işlerini ihale yoluyla verip vermediği ve bu dönemde davacının iş yaparken kime bağlı olarak ve kimden talimat alarak çalıştığının ve ücretinin kimden aldığının araştırılmadığı görülmüştür.
Yapılacak iş, ihtilaflı dönemde davacının maaşının kim tarafından ödendiğini araştırmak, ayrıca davalı Bankanın temizlik işini ihale ile verdiği şirketleri Bankaya sormak suretiyle tespit etmek, temizlik işinin dava dışı şirketler tarafından alındığının ve davacının ücretinin de bu şirketler tarafından ödendiğinin anlaşılması halinde bu şirketlerin işveren olarak kabulü ile usulüne uygun şekilde davaya dahil etmesi için davacıya süre vermek, gerçek işveren tespit edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra davacının Türkiye ... Mensupları Emekli Sandığı Vakfı mensubu olup olamayacağını değerlendirmek ve iddia etiği çalışma yönünden hak düşürücü süreyi de değerlendirerek hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar ve d.davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden T...."na ve d.davalı"ya iadesine
17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.