22. Hukuk Dairesi 2015/35524 E. , 2018/7720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin...İl Özel İdaresinde çalışmaktayken 16.10.2013 tarihinde emekli olduğunu, müvekkili davacının içerde kalan yaklaşık 180 günlük yıllık izin alacağının kendisine ödenmediğini beyanla yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı vekili, davacının 10/09/1984 tarihine kadar mevsimlik işçi statüsünde çalıştığını bu döneme ait çalışmalarında kanuna göre ücretli izin hakkının olmadığını, davacının çalıştığı yıllara ait tüm izinlerini kullanıdığını izinlerine ilişkin alacağının olmadığını, davacının kullanmadığı yıllık izinleri varsa bundan feragat ettiğine dair dilekçe verdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karara taraf vekilleri temyiz talebinde bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Yıllık izin ücret alacağına yürütülecek faizin başlangıç tarihi taraflar arasında çekişmelidir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Ancak, kanunda izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Bununla birlikte, faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Somut olayda, davacı yıllık izin ücret alacaklarının ödenmesi ihtarında bulunmamıştır. Yıllık izin ücret alacağı yönünden davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünü gösterir belge ibraz edilmemiştir. Bu nedenle uyuşmazlık konusu bu alacağa dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yalnızca ıslah tarihi olan 15.06.2015 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. bendinde yazılı “16.879,50 TL(net) yıllık ücretli izin alacağının ıslah tarihi olan 15/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” sözcüklerinin hükümden çıkartılarak, yerine "16.879,50 TL net yıllık izin ücret alacağının, 5.000,00 TL’sinin 01.08.2014 dava tarihinden; 11.879,50 TL"nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine, 26/03/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.