2. Ceza Dairesi 2017/4326 E. , 2018/540 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h, 116/1 ve 119/1-c. maddeleri uyarınca 7 yıl ve 20 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/01/2015 tarihli ve 2014/263 esas, 2015/19 sayılı kararının Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23/06/2015 tarihli ve 2015/11938 esas, 2015/13067 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, Cumhuriyet Başsavcılığının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 311. maddesi uyarınca yeniden yargılama talebinin kabulü ile sanık ... hakkında yapılan yargılama neticesinde, yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine ve sanığın kimlik bilgilerinin ..."e ait kimlik bilgilerini içerecek şekilde düzeltilmesine ilişkin İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/01/2017 tarihli ve 2014/263 esas, 2015/19 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 14/09/2017 gün ve 94660652-105-34-3645-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2017 gün ve 2017/53300 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Her ne kadar İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/01/2017 tarihli kararı ile sanık ..."nin gerçek kimlik bilgilerini gizlemesi nedeniyle hatalı şekilde .... kimlik bilgileri ile iddianame tanzim edilmesi neticesinde, sanık ..."nin ... ait kimlik bilgileri ile mahkumiyetine karar verildiği ancak, sanık hakkında verilen hükmün kimlik bilgileri dışında doğru olduğundan bahisle yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş ise de,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/03/2014 tarihli ve 2012/3-909 esas, 2014/121 sayılı kararında, “Delil ve olayların, yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edilebilmesi için "yeni" olması gerekmektedir. Hükmü veren mahkemeye bildirilmemesi sebebiyle, hükümde dikkate alınmamış olan her olay ve delil hükümlü tarafından bilinip bilinmemesi önemli olmaksızın "yeni" olarak nitelendirilmektedir. Olay ya da delilin yeniliği, olayın kesin hükümden sonra meydana gelmiş olmasıyla değil, kesinleşmiş olan hükmün verilmesi sırasında değerlendirilip değerlendirilmediği ile bağlantılıdır. Kesin hükümden önce meydana gelen ancak mahkemenin bilgisine sunulmayan ya da mahkeme tarafından değerlendirilmeyen deliller ve olaylar da "yeni" sayılmalıdır. Bu doğrultuda hükmü veren mahkemeye bildirilmediğinden yargılama yapılırken değerlendirilemeyen her türlü olgu ve delil de "yeni" sayılmaktadır.” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 17/11/2014 tarihli ve 2014/149740 soruşturma, 2014/46195 esas ve 2014/19498 sayılı iddianamesi ile müştekilere yönelik gerçekleştirilen nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından dolayı sanık ..."e ait kimlik bilgileri ile ... hakkında kamu davası açıldığı, İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, ..."in kimlik bilgilerini içerecek şekilde Remzi"nin mahkumiyetine karar verildiği, anılan hükmün temyiz incelemesinden geçmesi neticesinde onanarak kesinlemesini müteakip, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/01/2016 tarihli müzekkeresi ile sanık ..."nin kardeşi Orhan"a ait kimlik bilgilerini kullanmakta olduğuna dair yapılan ihbar üzerine, Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce sanığın 20/01/2016 tarihinde alınmış olan beyanında kardeşine ait kimlik bilgilerini kullandığını ikrar etmesi sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 15/02/2016 tarihli ve 2015/7-21664 ilamat sayılı yazısı ile sanık ... hakkında İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/263 esasına kayden sonuçlandırılan yargılamanın yenilenmesinin talep edildiği, talebin kabulü üzerine yapılan yargılama neticesinde, sanığın kimlik bilgilerinin düzeltilmesi ile yetinilmiş ise de, sanık ..."in kardeşine ait kimlik bilgilerini kullanması, kesin hükümden önce meydana gelen ancak, yargılama yapılırken değerlendirilemeyen bir husus olmakla, atılı suçları işlemediği sabit olan sanık ... hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yargılamanın yenilenmesi talebin reddi ile sanığın kimlik bilgilerinin düzeltilmesine dair karar verilmesindeisabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İsnat olunan suçlar nedeniyle yakalanıp tutuklanan, hakkında dava açılan, sorgusu yapılan ve yargılama sonucu 22.01.2015 tarihinde mahkûmiyetine karar verilen kişi gerçekte ...’tir. Sanık kardeşine ait kimlik bilgilerini kullandığı için iddianame ile karara yanlışlıkla ...’in kimlik bilgileri yazılmıştır. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 15.02.2016 tarihli yazısı ile sanık ... hakkında yargılamanın yenilenmesi talep edilmesi ve mahkemece talebin kabulü üzerine yapılan yargılama sırasında iddianamedeki isim ... olarak düzeltilmek suretiyle sanık yeniden alınan savunmasında, yakalandığında hakkında arama kararı olduğu için kardeşi ...’ın kimlik bilgilerini kullandığını ve ceza aldığını söylemiş, mahkemece parmak izi karşılaştırması da yapılmak suretiyle 20.01.2017 tarihli ek kararla, “istem konusunun yargılamanın yenilenmesi konusu olmadığından bahisle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine” karar verilmesi sonuca etkili görülmemiş, ancak mahkemenin 22.01.2015 tarih ve 2014/263 E., 2015/19 K. sayılı ilamında hakkında mahkumiyet hükmü kurulan ...’e ait kimlik bilgilerinin “Ali ve Mürvet oğlu, 04.01.1989 Siverek doğumlu, Şanlıurfa ili Siverek ilçesi Hamidiye mahallesi nüfusuna kayıtlı, TC No:45577905990 olan ... olarak düzeltilmesine” karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden (İSTANBUL) 46. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 20.01.2017 gün ve 2014/263 E., 2015/19 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 31.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.