17. Hukuk Dairesi 2017/3853 E. , 2019/10635 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacılardan ..."nin eşi diğer davacıların babası olan, ..."un bisikletle seyri sırasında, davalının trafik sigorta poliçesini düzenlediği araç ile kazası sonucu davacıların desteği ..."un vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, davalı ... şirketinin 26.12.2012 tarihinde bir kısım ödeme yaptığını yapılan yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile davacılar için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacılar vekili, ıslah dilekçesi ile talebini 61.300,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonucu, davacı ... yönünden; 7.741,26 TL"nin temerrüt tarihi olan 04.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı ... yönünden; 4.910,62 TL "nin temerrüt tarihi olan 04/02/2009 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... yönünden; 26.596,95 TL"nin temerrüt tarihi olan 04/02/2009 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonunda ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişinin 23.02.2017 tarihli raporunda; hesaplanan tazminat tutarlarının poliçe limitini aştığı anlaşıldığından önce hesaplanan tazminat miktarlarından müterafik kusur indirimi yapılmış elde edilen miktarlar davacıların destek paylarına bölüştürülerek garame yapılmış en son ise sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncellenmiş hali mahsup edilmek suretiyle sonuç tazminat bulunmuştur. Oysa Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile de kabul edildiği üzere; tazminatın saptanabilmesi için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Sorumluluk hukukunda, tazminat denkleştirilirken yapılacak indirimler arasında bir sıra söz konusudur. Kural olarak, önce gerçek zararı bulmak gerektiğinden, zararla ilgili indirim sebepleri önce, tazminatla ilgili mahkemenin takdirinde olan indirim sebepleri ise daha sonra uygulanmaktadır.
Öyleyse yapılacak iş; Hesaplanacak tutarın poliçe limitini aşması halinde sigorta limiti davacıların destek paylarına göre bölüştürülerek (garame yapılarak) çıkacak miktarlardan, her bir davacı için hesaplanan tazminattan güncellenmiş ödemelerin indirilmesi ve davacıların gerçek zararlarının bu şekilde hesaplanması en son belirlenen bedel üzerinden müterafik kusur indirimi yapılması suretiyle zararın belirlenmesi gerekirken; zarar ve tazminatın belirlenmesindeki sıraya aykırı olarak, eksik incelemeyle ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir
Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan yönler gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz . itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.