10. Ceza Dairesi 2018/158 E. , 2018/4484 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 29/01/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."ın mahkûmiyetine dair Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31/03/2015 tarihli ve 2015/68 esas, 2015/154 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/02/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 09/11/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
2- Şüpheliye Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edildiği ancak şüphelinin kuruma hiç müracaat etmeyip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamaması üzerine kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31/03/2015 tarihli ve 2015/68 esas, 2015/154 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, adı geçen sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği ve 191/3. maddesi uyarınca bir yıl denetimli serbestlik süresi belirlendiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı için sanığa gönderilen çağrı kağıdının 04/01/2015 tarihinde tebliğine rağmen 10 günlük süre içerisinde müracaat etmemesi nedeniyle hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak aynı Kanun’un 191/4-a maddesi uyarınca kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de,
5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmüne yer
verildiği, suça sürüklenen çocuğa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligat yapılmasına rağmen başvuruda bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için, sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında dava açılması gerekeceğinden, ısrar şartının gerçekleşmemesi nedeni ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31/03/2015 tarihli ve 2015/68 esas, 2015/154 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Olay tutanağına göre suç tarihi 09/11/2014 olduğu halde karar başlığında 15/01/2015 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Sanık, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için yapılan meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmamış ise de kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde kendisine yüklenen yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakla ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, buna rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde de sanık hakkında kamu davasının açılması gerekir. Ancak somut olayda "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulunun" gerçekleşmediği, dolayısı ile kamu davası açılma koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulunun" gerçekleşmediği anlaşıldığından, Mahkeme tarafından CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “davanın durmasına” ve denetimli serbestlik dosyasının infazına devam edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar: Açıklanan nedenlere göre; Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31/03/2015 tarihli ve 2015/68 esas, 2015/154 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309.
maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 24.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.