MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihi 08/10/2007 olduğu halde, gerekçeli karar başlığında 07/10/2009 olarak gösterilmesi,
... Barosuna kayıtlı olarak avukatlık yapan sanığın, katılanın vekilliğini üstlenerek 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun gereğince müvekkili adına tazminat ödenmesi için ... Valiliği 4 Nolu Zarar Tespit Komisyonuna başvurduğu, ilgili komisyonun kararı ile 24.950 TL bedel üzerinden sulhname imzalandığı ve paranın 08/10/2007 tarihinde sanığın hesabına yatırılmasına karşın müdahile parayı ödemediği ve katılanın sanık aleyhine 25/06/2010 tarihinde... İcra Müdürlüğünün 2010/17735 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı anlaşılmakla, suç tarihi de nazara alındığında bu şekilde gerçekleştiği anlaşılan eyleminin kül halinde TCK"nın 155/2. maddesine uyan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç niteliğindeki yanılgılı değerlendirme sonucu görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.