Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11305
Karar No: 2018/4169

Örgüt kurmak veya örgüte üye olma - 4733 ve 5607 sayılı Kanunlara muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2017/11305 Esas 2018/4169 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararda, sanıkların örgüt kurmak veya örgüte üye olma suçundan yargılandığı ancak davaya konu edilmeyen fiillerden dolayı hüküm kurulduğu belirtilerek karar bozuldu. Ayrıca kararın yeterli ve açık gerekçeye dayanmadığı, delillerin nitelendirilmediği ve dosyada mevcut iddianamede anlatılan olaylar ile her bir sanığın ne şekilde ilişkilendirildiği açıklanmadan dava açıldığı gözetilerek iddianamenin tavzih ettirilmeden hüküm kurulduğu belirtildi. Kararda, 5271 sayılı CMK.nun 170. maddesi uyarınca ceza davası açılması gerektiği, hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise ancak onun hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebileceği vurgulandı. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK.nun 170. maddesi, CMK.nun 225. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CYY.nın 34. ve 230. maddeleri, 1412 sayılı CMUK.nun 317 ve 321. maddeleri.
7. Ceza Dairesi         2017/11305 E.  ,  2018/4169 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Örgüt kurmak veya örgüte üye olma, 4733 ve 5607 sayılı Kanunlara muhalefet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere; diğer sanıklar hakkında beraat

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    ... vekilinin sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında örgüt kurmak ve /veya örgüte üye olmak suçundan verilen beraat kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK.nun 220. maddesi uyarınca dava açıldığı halde herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, mahallinde her zaman karar verilebileceği gözetilerek yapılan incelemede;
    Suçtan doğrudan zarar görmeyen ..."nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek ... vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    Sanıklar hakkında 4733 ve 5607 sayılı Kanunlara muhalefet nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    1-Ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı CMK.nun 170/1. maddesi uyarınca ceza davası, dava açan belge niteliğindeki icra ceza mahkemesine verilen şikâyet dilekçesi, son soruşturmanın açılması kararı gibi istisnai hükümler dışında kural olarak Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Anılan Kanunun 170. maddesinin 4. fıkrasında da; "iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır" düzenlemesine yer verilmiştir.CMK.nun 225. maddesi uyarınca ise; “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” Bu madde gereğince hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise, ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
    Anılan kanuni düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açık aykırılık oluşturacaktır. Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuki çözüme kavuşturacaktır. 5271 sayılı CMK.nun 170. maddesinin 4. fıkrasında "iddianamede yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır" hükmü gereğince, yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde, dosyada mevcut iddianamede anlatılan olaylar ile her bir sanığın ne şekilde ilişkilendirildiği açıklanmadan dava açıldığı gözetilerek, iddianame tavzih ettirilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması,
    2-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141, 5271 sayılı CYY.nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur.
    Hükmün gerekçesinde ise CYY.nın 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile Yargıtay denetimine olanacak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25.01.2011 gün ve 2010/7-192 E., 2011/1 K. sayılı kararında belirtilmiştir.
    Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır.
    5271 sayılı CYY.nın 230. maddesinin 1/c bendine uygun şekilde ulaşılan kanaat ve sanığın suç oluşturduğu kabul edilen fiiline uygun delillerin nitelendirilmesi yapılarak, mahkumiyete götüren delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmalı, deliller ile varılan sonuç arasındaki dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurularak hüküm kurulması gerekirken dava konusu olayların tek tek irdelenmek sureti ile hangi olay nedeniyle hangi hükmün kurulduğu açıklanmadan ve denetime imkan vermeyecek şekilde yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin ve ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.03.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi