17. Hukuk Dairesi 2018/5461 E. , 2019/10629 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunan murisin iki taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, murisin %100 malul ve bakıma muhtaç olan müvekkillerinin annesi olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, davalının davacı İbrahim"e 30/01/2013 tarihinde 2.203,00-TL, ..."e 17.713,00-TL olmak üzere toplam 19.916,00-TL ödeme yaptığını ancak ödemenin yetersiz olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle taleplerini toplam 52.416,00 TL’ye yükselterek tüm alacağa 30/01/2013 kısmi ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacılara 30/01/2013 tarihinde toplam 19.916 TL ödeme yaptığını, kusur raporu alınması ve hatır taşımasının tartışılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı...adına açılan dava yönünden; davacı...hakkında verilen mahkememizin 30/10/2014 tarihli, 2014/541 Esas ve 2014/447 Karar sayılı kararı miktar itibariyle kesin nitelikte olduğundan, bu davacı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... adına açılan dava yönünden; davacı ...’nın davasının kısmen kabulü ile 43.221,28 TL’nin 30/01/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52. md.) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. (818 sayılı BK 44. md.) maddesi gereğince yolcu murisin alkollü olduğunu bildiği araca binmesinden dolayı davacı ... hakkındaki tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, %15 oranında indirim yapılması doğru değildir.
3-Kabule göre de; mahkemece bozma ilamı öncesi davalıdan alınıp hazineye irat kaydına karar verilen 3.375,43-TL karar harcının davalı vekili tarafından bozma ilamı öncesi 11.12.2014 tarihinde ödendiği dosya içerisindeki sayman mutemedi alındısı ile sabit olmakla, bozma ilamı sonrası mahkemece karar harcı davacı tarafça yatırılmış gibi, bu meblağın tekrar davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davacı ... hakkındaki hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.