Esas No: 2019/392
Karar No: 2022/273
Karar Tarihi: 22.04.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/392 Esas 2022/273 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/392
KARAR NO: 2022/273
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketle yapılan anlaşma ile davalıya ait alışveriş merkezinde ------kurulması yönünde anlaşıldığını, müvekkilinin hizmeti yerine getirdikten sonra ----- tarihli faturayı düzenlediğini, davalının -------- ve yevmiye numaralı ihtarname ile faturaya itiraz ettiğini, bunun üzerine ------ dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı sonucu takibin durdurulduğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamını borçlunun aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi...”, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılması taahhüt edilen standın önemli ölçüde kusurlu olarak kurulduğunu ve davalının prestij kaybına sebebiyet verdiğini, davacının sadece kurulum yapmış olmasının davalıya taahhüt edilen hizmeti kusursuz yerine getirdiği anlamına gelmeyeceğini belirterek davanın esastan reddini, davacının takip miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi------ ve talep edilmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
--Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı tarafa ait ticari defterler üzerinde-------- bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU /TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI - Madde 222 - (1): "Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir."
(2): "Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır."
(3): "İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz."
(4): "Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur."
(5): "Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır."
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): --------- Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir."
(2): "Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür."
Madde 83- (1): "Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir."
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun'larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu'nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1'de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re'sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re'sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veye diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların ticari defterleri üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişisi marifeti ile incelemesine karar verilmiş ve davacı tarafın ticari defterleri incelenerek bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait ticari defterlerin açılış tasdikleri yasal süresi içerisinde yapılmıştır. Yevmiye defterinin kapanış tasdiki ile ilgili tarih ---- ayına ait olması gerekirken noterlik tarafından ----- düzenlenmiştir. Davacı taraf ticari defterlerinin sahibi lehine delil kabiliyetinin bulunup bulunmadığı Mahkeme takdirindedir. Davalı taraf ------ kayıtlarını e-defter sistemine göre tutmuş olup yevmiye ve kebir beratları yasal süreleri içerisinde alınmış, envanter defterinin açılış tasdiki de yasal süresinde yapılmıştır.Tasdik açısında davalıya ait ticari defterlerin sahibi tehine tasdik kabiliyetleri bulunmaktadır. Tarafların kayıtlarına göre düzenlenen hesap ekstrelerine bakıldığında dava konusu--- tutarındaki fatura hariç bakiyelerin uyumlu olduğu görülmektedir. Davalı taraf ekstreleri toplamı:-------
Davacının kayıtlarına almadığı fatura tutarı ----Davacı kayıtlarındaki -------Tarafların --------ettiği faturalar adet ve tutar olarak yine dava konusu fatura haricinde uyumludur.
Tüm inceleme ve değerlendirmeler sonucunda davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıdan ------alacaklı olduğu , ancak dava konusu fatura davalı kayıtlarında bulunmadığı için davalı kayıtlarına göre davalının davacıya borcu bulunmamaktadır.
Mahkeme tarafından davacının alacaklı olduğu kabul gördüğü takdirde alacağın likit olup olmadığına dair takdir mahkemededir. Dava dosyasında taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşmeye rastlanmamıştır. Bundan dolayı davacının alacaklı olduğu mahkeme tarafından kabul gördüğü takdirde davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü varsayılarak dava tarihine kadar tahakkuk edecek faiz tarafların tacir olmaları dolayısıyla ----- dikkate alınarak aşağıdaki şekide hesaplanmıştır. Buna göre dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğunun mahkeme tarafından kabulü halinde temerrüd başlangıç tarihi takip tarihi olan ------ olması durumunda;---- işlemiş faiz olmak üzere, toplam --- alacaklı olduğu hesaplanmıştır.
Davacıya ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, yevmiye defterinin kapanış tasdiki ile ilgili tarihin ---- ayına ait olması gerekirken noterlik tarafından ---- düzenlendiği, buna göre tasdik tarihinin noterlik tarafından teyidinin gerektiği, davalı taraf ---- sistemine göre tutulduğu ve yevmiye ve kebir beratları yasal süreleri içerisinde alındığı, envanter defterinin açılış tasdikinin de yasal süresinde yapıldığı, tarafların kayıtlarına göre düzenlenen hesap ekstrelerine göre dava konusu --- tutarındaki fatura hariç bakiyelerin uyumlu olduğu, tarafların ----- ile beyan ettiği faturaların ----- döneminde adet ve tutar olarak yine dava konusu fatura haricinde uyumlu olduğu, davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıdan ----alacaklı olduğu, ancak dava konusu fatura davalı kayıtlarında bulunmadığı için davalı kayıtlarına göre davalının davacıya borcunun bulunmadığı, bu konuda takdirin mahkemede olduğu, davacının davalıdan alacaklı olduğu mahkeme tarafından kabulü halinde temerrüd başlangıç tarihi takip tarihi olan ---- işlemiş faiz olmak üzere toplam ----- alacaklı olacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce işbu dosyada, makine mühendisi, bir sözleşme yorumu uzmanı (borçlar hukuku) bilirkişilerden oluşan heyetten alınan raporda özetle; Dosya muhteviyatında mali müşavir bilirkişi olarak görevlendirilmiş olan ----tarafından tanzim edilmiş olan ---- tarihli bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat bide özetle; Davacıya ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, yevmiye defterinin kapanış tasdiki ile ilgili tarihin -----ayına ait olması gerekirken noterlik tarafından --- olarak düzenlendiği, buna göre tasdik tarihinin noterlik tarafından teyidinin gerektiği, davalı taraf ----- kayıtlarının e-defter sistemine göre tutulduğu ve yevmiye ve kebir beratları yasal süreleri içerisinde alındığı, envanter defterinin açılış tasdikinin de yasal süresinde yapıldığı, tarafların kayıtlarma göre düzenlenen hesap ekstrelerine göre dava konusu ---- tutarındaki fatura hariç bakiyelerin uyumlu olduğu, tarafların ---- formları ile beyan ettiği faturaların ---- döneminde adet ve tutar olarak yine dava konusu fatura haricinde uyumlu olduğu, davacı taraf kayıtlarına göre davacının davalıdan -----alacaklı olduğu, ancak dava konusu fatura davalı kayıtlarında bulunmadığı için davalı kayıtlarına göre davalının davacıya borcunun bulunmadığı, bu konuda takdirin mahkemede olduğu, davacının davalıdan alacaklı olduğunun mahkeme tarafından kabulü halinde temerrüd başlangıç tarihi takip tarihi olan ------ işlemiş faiz olmak üzere toplam ----- alacaklı olacağı yönünde kanaat belirtilmiş olduğu görülmüştür. Dosya muhteviyatında---- davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarnamede ----- tutarındaki faturaya konu hizmetin anlaşma şartlarına uygun olmadığı için hizmet henüz verilmeden iptal edildiğini, faturayı kabul etmediklerini bildirmiş olduklarını, dosya muhteviyatında davacı tarafından asıl alacak-------icra takibi başlatılmış olduğunu, takip tarihinin------ tarihi olduğu,
Teknik yönden yapılan inceleme ve değerlendirmede; Dava konusu çikolata şelalesine davalı vekili tarafından ------incelemenin yapılamamış olduğu, yönelik yerinde inceleme talebinde bulunulmuş ancak kaldırıldığını beyan etmiş olduğundan yerinde söz konusu şelaleye yönelik dosya muhteviyatına sunulmuş olan bilgi, belge ve dokümanlar, fotoğraflar ve ---- incelenmesi neticesinde;--------------akışkanlığının normal çikolata renginden gok açık renkte olduğu, ayrıca çikolata havuzunda köpüklerin oluştuğu, şelalenin köşe kapamalarında açıklık bulunduğu ve çevre kenarlarının ovalleştirilmemiş olduğu, taraflar arasında yapılan anlaşma kapsamında talep edilen stant ile yapılmış olan stant arasında farklılıklar bulunduğu, stantın davalı tarafından talep edildiği şekilde yapılmamış olduğu değerlendirilmiştir.
Somut olayda taraflar arasında eser sözleşmesi niteliğinde bir sözleşme olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Keza davacı taraf yüklenici olarak eseri imal ettiğini, ancak davalı iş sahibinin eser bedelini ödemediğini iddia ederken, davalı işsahibi eserin ayıplı olduğunu iddia etmektedir. Dosyada mübrez ----- incelendiğinde, tarafların fiyat konusunda anlaşmaya vardıkları görülmekle, davalı tarafından davacıya gönderilen ----- aynen ---- ilgili ciddi sorunlar var, arkadaki kırmızı modülün komple kaldırılmasını istiyoruz. Operasyon bu akşam olmalıdır. İnanılmaz zor durumda kaldık. Üretim kusurlu, ilk başta bize gösterilen sunum ve numune ile arasında ciddi yoğunluk ve renk farkları var. Yöneticimiz kesinlikle haftasonu onun görünmemesini talep ediyorlar. Acil dönüşünüzü ve gerekli işlemleri başlatmanızı rica ediyorum” yazmaktadır. Davacı tarafın cevabında aynen “... ciddi sorunların sadece 1 tanesini kabul edebiliyorum, o da boruların gözükmesi, onun çözümünün de bu akşam yapılacağını dün gece söyledik. Size gönderilen tasarımları ve karşılığında aldığımız sonucun ciddi üretim kusurlarını bizimle de paylaşabilirseniz hızlıca biz de kendi içimizde aksiyon alalım. Fakat içindeki maddenin su olması sebebiyle aldığımız tepkiye karşılık içindeki maddenin su olduğunu zaten toplantılar mailde birçok sefer belirttik. İçindeki maddenin su olacağı, kıvamlı olmayacağı, suya sadece boya katıldığı bilgisi yazılı olarak mevcut. Son operasyon toplantısında da suya katılan boyanın yoğunluğunu arttıracağını da bilimsel olarak konuştuk. Zaten hijyen olarak da içindeki maddenin çikolata olmaması gerektiği en başından beri net. Bu noktada talep ettiğiniz gibi sökümü bu gece yapıyoruz.” yazmaktadır. Bu yazışmalar sonrasında davalı tarafın davacıya ------- tarihinde noter ihtarı ile fatura iade etmiş olduğu, aynı zamanda hizmetin verilmeden iptal edilmiş olduğu davacıya bildirilmiştir. Bu ihtardan anlaşıldığı üzere TBK m. 19 anlamında davalı taraf, sözleşme konusu faturayı iade ederek ve sözleşmenin iptal edildiğini beyan ederek, sözleşmeden dönülmüş olduğunu karşı tarafa bildirmiştir. TBK. m. 474 vd. hükümlerine eser sözleşmesinden yüklenicinin ayıp sorumluluğu ve ayıp halinde işsahibinin hakları düzenlenmiştir. Buna göre ayıptan doğan sorumluluğun koşulları aşağıdaki gibidir:
- Ayıplı bir eser teslim edilmiş olmalıdır, Ayıp iş sahibine yüklenmemelidir, Eser kabul edilmemiş olmalıdır, Gözden geçirme ve bildirim külfetleri yerine getirilmiş olmalıdır. Yine ayıplı ifa halinde işsahibinin eserin ayıplı olmasından doğan hakları TBK. m. 475 gereği: Sözleşmeden dönme, Bedel indirimi, Onarım, Tazminat olarak düzenlenmiştir. TBK m. 475 uyarınca, eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa iş sahibi sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Teknik incelemede eserin ayıplı olduğu, Taraflar arasında yapılan anlaşma kapsamında talep edilen stant ile yapılmış olan stant arasında farklılıklar bulunduğu, stantın davalı tarafından talep edildiği şekilde yapılmamış olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davalının davalının dönme hakkını kullanmasının mümkün olduğu sonucuna varılmalıdır. Söz konusu ------ yönelik dosya muhteviyatına sunulmuş olan bilgi, belge ve dokümanlar, fotoğraflar ve ----incelenmesi neticesinde; ---------üzerine monte edilmesi gereken ----- yapılan anlaşma hilafında yanlış yere monte edilmiş olduğu, Söz konusu şelaleden akan çikolata akışkanlığının normal çikolata renginden çok açık renkte olduğu, ayrıca-------- köpüklerin oluştuğu, şelalenin köşe kapamalarında açıklık bulunduğu ve çevre kenarlarının ovalleştirilmemiş olduğu, taraflar arasında yapılan anlaşma kapsamında talep edilen stant ile yapılmış olan stant arasında farklılıklar bulunduğu, stantın davalı tarafından talep edildiği şekilde yapılmamış olduğu, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden davalı iş sahibinin ayıp nedeniyle dönmüş olduğu, bedel ödeme borcunun bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporları incelenmiş olup; davaya konu eserin ayıplı olduğu, Taraflar arasında yapılan anlaşma kapsamında talep edilen stant ile yapılmış olan stant arasında farklılıklar bulunduğu, stantın davalı tarafından talep edildiği şekilde yapılmamış olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davalının davalının dönme hakkını kullanmasının mümkün olduğu sonucuna varılmalıdır. Söz konusu ----- yönelik dosya muhteviyatına sunulmuş olan bilgi, belge ve dokümanlar, fotoğraflar ve ---- incelenmesi neticesinde; ----üzerine monte edilmesi gereken ----- yapılan anlaşma hilafında yanlış yere monte edilmiş olduğu, Söz konusu şelaleden akan çikolata akışkanlığının ----- çok açık renkte olduğu, ayrıca --------- köpüklerin oluştuğu, ---------- kapamalarında açıklık bulunduğu ve çevre kenarlarının ovalleştirilmemiş olduğu, taraflar arasında yapılan anlaşma kapsamında talep edilen ------ yapılmış olan stant arasında farklılıklar bulunduğu, stantın davalı tarafından talep edildiği şekilde yapılmamış olduğu, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden davalı iş sahibinin ayıp nedeniyle dönmüş olduğu, bedel ödeme borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Davaya konu alacağın muaccel olup olmadığı, davacı tarafından istenip istenemeyeceği hususu yargılamayı gerektirdiğinden davacının kötü niyetli olduğuna dair kanaat oluşmamıştır. Bu nedenle şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan davalının kötü niyet taleplerinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 1.277,53 TL harcın mahsubu fazla yatırılan 1.196,83 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ----- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 13.998,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ---- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 22/04/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.