Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/9-718
Karar No: 2012/36
Karar Tarihi: 01.02.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/9-718 Esas 2012/36 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, T. Telekom Genel Müdürlüğü'ne işçilik alacaklarından dolayı dava açmıştır. Ancak dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının çalıştığı kurumun T. Telekom Yardım Sandığı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkeme davanın husumet nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak temyiz sonucu, davacının yanılgısı sebebiyle dava dilekçesinin gerçek temsilciye tebliğ edilmediği ortaya çıkmıştır. Mahkeme davacıya imkan vererek gerçek temsilci durumundaki T. Telekom Yardım Sandığına yöneltmesini ve savunma hakkının verilmesini öngörmüştür. Bu nedenle direnme kararı bozulmuştur. Hüküm gereği uygulanan kanun maddeleri HMK (6100) Madde 124 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/4 maddesidir.
Hukuk Genel Kurulu         2011/9-718 E.  ,  2012/36 K.
  • TEMSİLCİDE YANILMA
  • DAVA DİLEKÇESİNİN GERÇEK TEMSİLCİYE TEBLİĞİ
  • HASIMDA YANILMA
  • HUSUMET
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 124

"İçtihat Metni"

 Taraflar arasındaki “İşçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli 2.İş  Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.03.2010 gün ve 2009/254 E., 2010/68 K.   sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 07.10.2010 gün ve  39598-27961 sayılı ilamı ile,

(... Davacı dilekçesinde davalı taraf olarak “T. Telekom Genel Müdürlüğünü“ göstermiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının çalışmış olduğu T. Telekom Yardım Sandığını davalı olarak göstermek isterken işvereni olduğu düşüncesiyle T. Telekom Genel Müdürlüğü hakkında dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu durum husumet tevcihinde yanılgı kabul edilmeli ve davacıya gerçek hasıma davayı yöneltmesi için mehil verilmelidir. Açılan davanın husumet nedeniyle reddi hatalıdır...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

        TEMYİZ EDEN: Davacı vekili 

                                               HUKUK GENEL KURULU KARARI 

 Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, işçilik haklarından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

Davacı vekili, “T. Telekom Genel Müdürlüğü” ne husumet yönelterek, davacının davalı işverenin Denizli temsilciliğindeki işyerinde 11.08.1995 gününden bu yana diş hekimi olarak çalışmakta iken davalının hiçbir haklı nedene dayanmaksızın davacının iş sözleşmesini hak ve alacakları ödenmeksizin feshettiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL ihbar tazminatı, 500,00 TL izin ücreti alacağı, 500,00 TL ücret alacağı, 500,00 TL fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı T. Telekomünikasyon A.Ş. vekili, davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir hizmet akdi veya ilişkisi bulunmadığını, davacının ayrı tüzel kişiliğe haiz T. Telekom Sağlık Yardım Sandığı ile bir sözleşme imzaladığını, husumetin Sandığa yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın husumet nedeniyle reddini talep etmiştir.

Yerel mahkemece, dava dışı sandığın ayrı bir tüzel kişiliği mevcut olup, davacının ayrı tüzel kişiliğe haiz T. Telekom Sağlık Yardım Sandığı ile bir sözleşme imzaladığı, bu nedenle davanın sandığa karşı yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, karar; yukarıda başlık bölümünde açıklanan nedenlerle bozulmuştur.

Yerel mahkemece, davacının ayrı tüzel kişiliğe haiz T. Telekom Yardım Sandığı ile sözleşme imzaladığı, bu nedenle davacının T. Telekom Yardım Sandığı yerine Telekom Genel Müdürlüğü aleyhine dava açmasının husumet tevcihinde yanılgı kabul edilemeyeceği, davalının doğru olarak gösterilmesi gerektiği, belirtilerek ilk hükümde direnilmiştir.

Hükmü temyize davacı vekili getirmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, T. Telekom Yardım Sandığının davalıdan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğu konusunda herhangi bir kuşku ve duraksama bulunmamaktadır.

Eldeki dosyada bulunan maaş bordosu “Denizli İl Telekom Müdürlüğü Sözleşmeli Doktorları” adına düzenlenmiştir. Davacının izin talep yazıları da “T. Telekom Başmüdürlüğü’ne” yönelik olup; T. Telekomünikasyon AŞ. Denizli Türk Telekom (Pers.İd.İşl.Müd.) tarafından davcıya izinli sayılacağı gün belirtilmiştir.

Bu kadar iç içe geçmiş mevzuat ve kurumların değişimi karşısında, davacının, T.  Telekom Genel Müdürlüğünü temsilci olarak algılaması olanaklıdır.

Öte yandan, mevzuattaki ve kurumlar arasındaki girift ilişki, karmaşık görev ve sorumluluk dağılımının bilinmesinin vatandaştan beklenemeyeceği de açıktır.

Şu hale göre; her ne kadar bozma ilamında T. Telekom Yardım Sandığını davalı olarak göstermek isterken işvereni olduğu düşüncesiyle T. Telekom Genel Müdürlüğü hakkında dava açıldığı bu durumun “husumet tevcihinde yanılgı “ olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de buradaki yanılgının gerçekte hasımda değil temsilcide hata olduğunun kabulü gerekir.

Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamalarına göre, davacı, temsilcideki yanılmayı sonradan düzeltebilir.

Temsilcide yanılmanın hukuki yaptırımı, hasımda yanılmada olduğu gibi, davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğurmaz.

Gerçek temsilci belirlenip dava dilekçesi tebliğ edilerek onun huzuru ile yargılamaya devam edilmesi zorunludur.

 Bir başka deyişle, bu gibi durumlarda, gerek teori ve gerekse kararlık kazanmış olan yargısal uygulamaya göre, verilecek ara kararıyla durumun belirtilmesi ve davanın doğru hasma yöneltilmesi için davacıya imkan sağlanması gerektiği kabul edilmektedir. Usul ekonomisi açısından da bu eksikliğin açıklandığı şekilde halledilmesi gerekmektedir.

Nitekim, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124/4 maddesi ile getirilen:

 “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.”

şeklindeki düzenleme ile de, açıklanan yerleşik yargısal uygulama, Kanun hükmü haline getirilmiştir.

Sonuç itibariyle mahkemece yapılacak iş:

Davanın, temsilcide yanılgı nedeniyle T. Telekom Genel Müdürlüğü’ne yöneltildiğinin kabulü ile davacının davasını gerçek temsilci durumundaki T. Telekom Yardım Sandığına yöneltmesinin sağlanması; bu temsilciye davetiye tebliği ile davaya katılma ve kendisini savunma olanağı verilmesi, böylece husumete ilişkin eksik tamamlanarak yargılamaya devam edilmesi olmalıdır.

Mahkemece, aksine düşüncelerle davanın husumetten reddi doğru olmayıp; direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle bozulması gerekir.

 SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 01.02.2012 gününde oyçokluğu  ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi