4. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2537 Karar No: 2020/17309 Karar Tarihi: 19.11.2020
Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/2537 Esas 2020/17309 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın tehdit ve hakaret suçlarından dolayı hüküm giymesine gerek olmadığına karar vermiştir. Ancak, sanığın savunması zorunlu müdafii ataması yapılmadan alındığı ve sonra müdafi atanmasına rağmen, müdafii huzurunda savunması alınmadan hüküm kurulduğu için karar bozulmuştur. Ayrıca, TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunduğu ve hakaret suçu yönünden ise 5271 sayılı CMK'nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkra ile TCK'nın 106/1. maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri belirtilmiştir.
4. Ceza Dairesi 2020/2537 E. , 2020/17309 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, hakaret HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı, akıl hastalığına özgü güvenlik tedbiri uygulanması
Yerel Mahkemece, bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, mahkemece 07.02.2018 tarihinde verilen ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu değerlendirilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir, Ancak, 1-Sanığın savunmasının bozma kararı öncesinde, zorunlu müdafi ataması yapılmadan alındığı ve kurulan hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, sanığın akıl hastalığı sebebiyle zorunlu müdafi olmadan dinlenilmesi gerekçesiyle hükmün bozulduğu, mahkemece bozma sonrası sanığa müdafi atanmasına rağmen, müdafii huzurunda savunması alınmadan hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.