15. Ceza Dairesi 2018/6160 E. , 2019/4885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan, sanıklar hakkında verilen mahkumiyete ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Antalya’da oto pazarında suça konu aracını satışa çıkaran katılanın yanına gelen sanıklar ... ve ...’in, aracın sanık ...’ye satımı hususunda katılan ile 14.750 TL"ye anlaştıkları, sanıkların katılana "araba kullanmasını bilmediklerini, Isparta"ya birlikte gitmeyi, parasını orada vereceklerini” söyledikleri, buna inanan katılanın da ... adına düzenlenen, araç satışına yetki veren vekaletname ile birlikte köye gittikleri, sanık ...’nin köyde parasının komşuda olduğunu söyleyerek katılandan aldığı vekaletname ve araç ile evden diğer sanık ... ile ayrıldığı, ancak geri dönmediği, telefon ile de katılanın yanında kalan diğer sanıklar ... ve ...’i arayarak aracın hararet yaparak arızlandığını söylediği, bunun üzerine sanıklar ... ile ...’in katılana senet verme teklifinde bulundukları, katılanın, arabasını veya parasını istediğini söylemesi üzerine de sanıklar ... ve ...’in, yanlarına katılanı da alarak başka bir araç ile köyde suça konu aracı aramaya başladıkları, bu sırada sanıkların araç içinde kavga etmeye başladıkları, durumun kendisi için tehlike yaratmaya başlamasından korkan katılanın yolda araçtan indiği ve dolandırıldığını anlayarak şikayetçi olduğu, bu arada aracın sanık ... tarafından kullanıldığı, katılanın vekaletnameyi azletmesi nedeni ile başka birisine satış işlemini gerçekleştiremeyen sanıkların şikayetten sonra katılana ulaşarak suça konu aracı 4.000 TL bedel ile vermeyi teklif ettikleri, katılanın da kabul etmesi üzerine sanıklar ..., ... ve ...’ye 4.000 TL vererek aracı Denizli ili Çivril ilçesinde bir gecekonduda saklanmış olduğu yerden aldığı, bu surette sanıkların hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettikleri, sanıkların tevil yollu ikrar içerir savunmaları, katılan beyanı, senet fotokopisi, vekaletname, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin uzlaştırma raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde “150 gün” olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "150 gün" ve “3.000 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün" ve “100 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.