23. Hukuk Dairesi 2014/10895 E. , 2015/3074 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacılar vekili, davacıların davalı kooperatifin üyesi olduklarını, kooperatif yönetiminin kanun ve ana sözleşmeye aykırı işlemler yaparak davacıları ve diğer üyeleri zarara uğrattıklarını, bu nedenle davacıların her yıl genel kurul kararlarına karşı dava açmak zorunda kaldıklarını, kooperatif yönetiminin kooperatife ait 3 blok inşaatını kaçak olarak başkalarına ait arsa üzerine inşaa ettiğini, Kocasinan Belediyesinin söz konusu blokları yıkım kararı aldığını, ayrıca bir kısım arsa sahiplerinin de izalei şüyu davası açtığını, davalı kooperatifçe 2010 ve daha önceki yıllardaki genel kurul kararlarında hesap komisyonu oluşturulması ve hesapların çıkartılması için karar alındığını, davacıların bu kararların iptali için dava açtığını, genel kurulca hesap çıkartılması kararı alınmasının mümkün olmadığını, davalı kooperatifin gönderdiği ihraç ihtarnamesi ile geçici konut maliyet hesap komisyonu raporunda belirlenen tutarların ödenmesini istediğini, davalı kooperatifin ana sözleşmeye uygun teknik heyet oluşturmadığını, zamanında ve usulüne uygun bir hesap çıkartmadığını, bu sebeple geçici konut maliyet hesabının yok hükmünde olduğunu, söz konusu raporda belirtilen tutarların tahsilinin mümkün olmadığını ileri sürerek davalı kooperatifin çıkarmış olduğu 26.05.2011 tarihli geçici maliyet hesap komisyonu raporunun yok hükmünde olduğuna, bu raporda belirtilen tutarlarda müvekkillerinin kooperatife borçlarının olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların kooperatife sürekli muhalefet ettiklerini ve genel kurul kararlarına karşı dava açmayı alışkanlık haline getirdiklerini, genel kurul kararıyla usulüne uygun bir hesap komisyonu kurulduğunu ve maliyetler çıkartılıp üyelere tebliğ edildiğini, kooperatifin kuruluşundan itibaren gelir gider durumu, alacak ve borçlar ile muhasebe kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, kooperatifçe oluşturulan komisyonun raporunun denetlenmesi birbiri ile bağlantılı olduğundan mahkemece bilirkişi incelemesi ile tüm ortakların ve davacıların kooperatife olan borçlarının hesaplanması gerektiğini, kooperatifçe kurulan komisyon tarafından hazırlanan raporun yok hükmünde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davaya konu olan Kayseri 1. Noterliğince onaylanmış 26/05/2011 tarih 13843 yevmiye nolu geçici konut
maliyeti hesap komisyonu raporunun dayanağı olan genel kurul kararlarının iptaline ilişkin karar verildiği, verilen kararların kesinleştiği ve hesap komisyon raporunun yok hükmünde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacılar yönünden hesap komisyonu raporunun yok hükmünde olduğunun ve davacıların davalı kooperatife borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, konut bedellerinin tespiti ile ilgili 26.05.2011 tarihli geçici konut maliyet hesap raporunun yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan araştırma yeterli değildir. Zira Konut Yapı Kooperatif Anasözleşmesinin 61. maddesinde;
"1-Arsa bedeli ile yapı masrafları ve yol, su, elektrik gibi müşterek tesis masrafları, okul, kütüphane, satış mağazaları, bahçe ve spor alanı gibi genel hizmet tesis bedellerinden her konuta düşecek olan miktar ile genel giderler ve yönetim masraflarından ortaklara düşecek paylar hesaplanmak suretiyle konutların geçici maliyetleri bulunur. Bundan sonra yönetim kurulu kararı ile oluşturulacak en az üç kişilik bir teknik heyet tarafından konutların yeri, yapı durumu ve sair özelliklerine göre kıymet takdir olunur.
2-Teknik heyet kararı bir rapora bağlanarak, tanzim tarihi ve imzaların doğruluğu bakımından noterce onandıktan sonra yönetim kuruluna tevdi edilir. Bu rapor, yönetim kurulunca, noter vasıtasıyla, taahhütlü mektupla veya elden imza karşılığında ortaklara tebliğ edilir. Ortaklar tebliğ tarihinden İtibaren 15 gün içinde bu kıymetlere itiraz edebilirler. 15 günün geçmesiyle itiraz hakkı kesin olarak düşer. İtiraz edildiği takdirde, teknik heyet ile yönetim kurulunun kendi üyeleri arasından birer, itirazda bulunan ortaklar tarafından seçilecek bir kişiden oluşan 3 kişilik yeni bir kurul marifetiyle tekrar kıymet takdir olunur. Bu heyet tarafından takdir olunan fark, geçici maliyet bedellerine eklenir veya bu bedelden indirilir. Geçici maliyet tespitinden sonra yapılan masraflar kesinleşen kıymet takdiri ile orantılı olarak bölünerek kesin maliyet bulunur.
3-İtiraz taksitlerin ödenmesini geciktiremez. Her ortak kendisine düşen konutu kesin maliyet bedeli üzerinden kabule mecburdur. Ortaklar, yönetim kuruluna yazı ile bilgi vermek şartıyla kendilerine düşen konutları diğer ortakların konutları ile değiştirebilirler.” şeklinde belirtilen hususlar tek tek incelenerek, gerekirse bu hususta bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine,kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.