11. Ceza Dairesi 2017/1652 E. , 2021/1686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık hakkında "2008 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Suça konu faturaların en son 2008 yılı Aralık ayı KDV indiriminde kullanılması nedeniyle suç tarihinin 25/01/2009 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan kamu davası açıldığı, ancak bu suçlara ilişkin Vergi Denetim Kurulu ..."nın 05/12/2012 havale tarihli yazısında bahsi geçen ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan Rapor Değerlendirme Komisyonunun 16/11/2012 tarih ve 216 sayılı mütalaa yazısının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmış ise de, zamanaşımı olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olacağından sanığa yüklenen 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçunun Kanun"daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II-Sanık hakkında "2009 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
A- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan Rapor Değerlendirme Komisyonunun 16/11/2012 tarih ve 216 sayılı mütalaa yazısının dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında; öncelikle söz konusu komisyon mütalaasının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine alınması ile mütalaanın sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçuna ilişkin olup olmadığının tespit edilmesi,
B-Komisyon mütalaasının sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçuna ilişkin olduğunun tespiti halinde; sanığın savunmasında, suça konu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Faturaları düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2-Aynı mükellefler hakkında ilgili takvim yılında “sahte fatura düzenleme" suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
4-Kabule göre de;
a) Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 26/02/2013 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında, “2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından kamu davası açıldığı halde, hükmün gerekçesinde "gerçekte ticari faaliyeti bulunmadığı halde faaliyette bulunuyormuş gibi belgeler düzenleyip çeşitli firmalara verdiği bu şekilde üzerine atılı sahte belge kullanmak suçunu işlediği" belirtilip, hüküm fıkralarında sanığın, “sahte belge kullanmak suretiyle” mahkumiyetine hükmolunarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması,
b) Her ne kadar 21/10/2014 tarihli celsede "sanığın suçunun kanıtlanması durumunda 213 S. VUK 359/b maddesinin uygulanması ihtimali ile CMK.226 maddesince ek savunma hakkı" verilmiş ise de; sanığa açıkça 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi uyarınca, 213 sayılı VUK"nin 359/b maddesinin her takvim yılı için ayrı ayrı uygulanabilmesi için ek savunma hakkı verilmeden iki kez sahte fatura kullanma suçundan hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması yasaya aykırı,
c) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 22.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.