11. Ceza Dairesi 2016/5330 E. , 2017/2239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
I- Sanık hakkında "2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Vergi Denetim Kurulu Marmara Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı"nın 20.01.2015 gün ve 4 sayılı yazısında sanığın sahibi olduğu şirket hakkında yapılan incelemede 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçuna ilişkin vergi suçu raporu ile mütalaa düzenlenmediği ve suç duyurusunda bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 367.maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın bulunmaması nedeniyle kamu davasının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322.maddesi uyarınca hüküm kurulması mümkün bulunduğundan; sanık hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasının dava şartının gerçekleşmemesi nedeniyle CMK.nun 223/8.maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Sanık hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a- 213 sayılı VUK"nın 227/3 ve 230. maddelerinde öngörüldüğü üzere anılan suçların oluşabilmesi için düzenlenen sahte faturaların yasada öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesine rağmen, sanığın düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin dosya içerisinde bulunmaması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin düzenlenen son fatura tarihi olduğu, 2005 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan sahte faturanın dava zamanaşımı yönünden de önemli olduğu nazara alınarak, suça konu fatura asıllarının duruşmaya getirtilerek incelenip, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi dosya arasında bulundurulmasından sonra tüm bu araştırmaların sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
b- 213 sayılı VUK"nun iştirak başlıklı 360. maddesinde "Birden fazla kişi 359. maddede sayılan fiillerin icrasına iştirak ettikleri takdirde fiili irtikap edenlerden veya doğrudan doğruya beraber işlemiş olanlardan her biri maddi menfaat gözetmek şartıyla, o fiile mahsus ceza ile cezalandırılır. Söz konusu fiilleri işlemeye azmettirenlere de aynı cezalar hükmolunur. Bu fiillere maddi menfaat gözetmeksizin iştirak edenlere fiile mahsus cezanın yarısı hükmolunur." şeklindeki düzenleme karşısında; şirketin kurucu ortağı, müdürü ve suçun asli faili olan sanık hakkında tayin olunan cezalardan yasal olarak mümkün olmamasına rağmen indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
c- Sanığın sabıkasına esas Çorum Ağır Ceza Mahkemesinin 07.04.2010 tarihinde kesinleşen, 2006/181-451 esas ve karar sayılı ilamındaki suçun taksirli suçlardan olması ve suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
d- Hüküm fıkrasında sanık hakkında hükmedilen cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verildiği halde TCK"nın 53/3 madde ve fıkrası gereğince cezası ertelendiğinden demek suretiyle çelişki yaratılması ve 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.