14. Hukuk Dairesi 2015/15522 E. , 2017/5936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK madde 121 uyarınca alacaklının açtığı ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 201, 273, 274 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olan borçlu ...’ın müvekkiline olan borcundan dolayı taşınmazlar üzerindeki ortaklığının satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural
olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut olayda; Dava, İİK madde 121 uyarınca alacaklının açtığı ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmü yalnızca ... vekili avukatlık ücreti yönünden temyiz etmiştir.
Mahkemece, temyiz dilekçesi ile Yargıtay onama-bozma kararlarının HMK 372 maddesi gereğince tüm taraflara tebliği için gerekli masrafın temyiz dilekçesi ile birlikte yatırılması gerektiğinden bahisle, tebliğ giderleri için 750 TL gider avansının yatırılması amacıyla temyiz eden davalı vekiline şerhli/ihtaratlı davetiye çıkartılmış ve 20.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Temyiz eden vekilinin 21.04.2015 tarihli dilekçesinde, temyiz konusu etmiş oldukları hususun sadece müvekkili ile davacı tarafı ilgilendirdiği, temyiz dilekçesi ve ileride verilecek Yargıtay ilamının da sadece davacı tarafa ve müvekkiline gönderilmesi gerektiğini belirterek mahkemece istenen 750,00 TL ek temyiz posta avansını yatırmayacaklarına dair beyanı üzerine, mahkemece 25.07.2015 tarih ve 2012/153 Esas 2015/23 Karar sayılı ek karar ile davalı ... Vekili Av. ...’un temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Dava İİK. madde 121 uyarınca alacaklı tarafından açıldığından ve temyiz edilen husus sadece davacı ve temyiz eden davalı bakımından sonuç doğuracağından bu hususun, gözardı edilmek suretiyle temyiz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle, mahkemece verilen 25.07.2015 tarih ve 2012/153 Esas 2015/23 Karar sayılı Ek Kararın kaldırılmasına karar verildi, ve işin esasının incelenmesine geçildi.
Kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine AAÜT 7. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucuna 3. madde olarak “Kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 7 uyarınca belirlenen 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...’a verilmesine’’
cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.