Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7790 Esas 2017/2229 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7790
Karar No: 2017/2229
Karar Tarihi: 27.03.2017

Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7790 Esas 2017/2229 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, mührün bozulması suçundan mahkumiyet almıştır. Ancak, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı tartışılmadan hüküm kurulması ve gerekçeli karar başlığında yanlış suç tarihinin kullanılması gibi sebeplerle karar bozulmuştur. Ayrıca, sanığın tekerrüre esas sabıkası nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerekip gerekmediğinin araştırılmaması ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin ilgili kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesi (mükerrirlere özgü infaz rejimi) ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi (kişiye özel güvenlik önlemi) anılmıştır.
11. Ceza Dairesi         2016/7790 E.  ,  2017/2229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mühür bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Bozma kararına uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın ve Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Sanık hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame ile 03.03.2007 tarihli mühür bozma tespit tutanağına istinaden mühür bozma suçundan açılan kamu davasında, mühür bozma suçlarında aynı yere ilişkin olarak her iddianameye kadar olan eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş bir mühür bozma suçunu, iddianameden sonraki eylemlerin ise hukuki kesinti nedeniyle ayrı suçu oluşturacağı cihetle, sanık hakkında Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/632 Esas ve 2011/501 Karar sayılı dosyası ile verilmiş ve kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunduğunun anlaşılması karşısında; belirtilen dava dosyasının celbi ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı tartışılarak, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/03/2016 tarih, 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamı da belirtildiği üzere tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,Kabule göre de;
    2- Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin mührün bozulduğu tarih olan 03.03.2007 olduğunun gözetilmemesi,
    3- Adli sicil kaydındaki ilamlar gözetilerek, tekerrüre esas sabıkası nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerekip gerekmediğinin araştırılmaması,
    4- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı ilamı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    .




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.