13. Hukuk Dairesi 2014/37517 E. , 2015/350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile 29.9.2006 tarihinde evlendiklerini, noterde yapılan aynı tarihli evlilik sözleşmesi ile,evlenme nedeniyle işinden ayrılacak olması nedeniyle işinden ayrıldığı tarihten itibaren davalının her ay 2000 Dolar karşılığı parayı elden yada banka hesabına yatırmak suretiyle ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği halde ödenmediğini,işinden aralık 2006 tarihinde ayrıldığını bu tarihten itibaren aylık 2000 Dolar karşılığı TL‘yi almaya hak kazandığını, bunun tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dosyanın incelenmesinde; Davacı ile davalının 29.9.2006 tarihinde evlendikleri, aynı tarihli noterde düzenlenen” Evlilik Sözleşmesi “başlıklı sözleşme ile,davacının halen çalıştığı işinden ayrılmasından sonra davalının, taahhüt ettiği,davacının 2006/Aralık ayı itibarıyla işinden ayrıldığı halde davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, davalının 28.4.2008 tarihinde açtığı boşanma davası sonucunda davalı kadın ağır kusurlu sayılarak tarafların boşanmalarına, eldeki davanın konusu olmayan tazminat taleplerini reddine karar verildiği ve kararın 12.6.2013 tarihinde kesinleştiği, yine davacı tarafından davalının darp edildiği iddiası ile açılan davada davacı kadının beraat ettiği kararın 30.1.2013 tarihinde Yargıtayca onandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı taraf, sözleşmenin esas itibarıyla BK.nun 27.maddesi ve MK.nun 185,186/2-203 maddeleri hükümlerine aykırı olduğunu,evlilik birliğinin para ödenmesi şartına bağlanamayacağını,boşanma davasında kadının ağır kusurlu kabul edildiğini,kendisini darp ettiğini, kabul anlamına gelmemek üzere,ayrı yaşamaya başladıkları darp olayı tarihinden sonra davacıya bir ödeme yapmak yükümlülüğü olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, evlilikle birlikte yapılan sözleşme olup, evlenmenin gerçekleşmesi nedeniyle geçerli olduğunu, sözleşmenin mallara katılma yada mal rejiminin tasfiyesi niteliğinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davaya dayanak icra takibinde,davacı kadın,işten ayrıldığı 4.12.2006 tarihinden itibaren takip tarihi olan 8.3.2010 tarihine kadar aylık 2000 Dolardan toplam 40 aylık alacağı 80.000 Doların TL karşılığı 123.200 TL ve işleyen faiz alacağı için icra takibi yapmıştır.Sözleşme konusu ödeme taahhüdünün işten ayrılması nedeniyle,her ay çalışıyormuş gibi davacının gelir sahibi olması amaçlandığına göre yapılacak ödemelerinde aylık olarak yapılacağının kabulü gerekir.İlk ödemenin işten ayrılma tarihi olan 4.12.2006 tarihinde yapılacağı varsayıldığında,takip tarihi olan 8.3.2010 tarihine kadar davacı kadının 40 aylık değil 39 ay 4 günlük alacağı oluşmuştur. Zira, mart ayı henüz tamamlanmamış, takip ise mart ayının 8.günü yapıldığına göre,mart ayı için 4 günlük alacak talep edilebilir. Eldeki dava itirazın iptali davası olup,alacaklı takip tarihine kadar sahip olduğu hak ve alacaklarını icra takibine konu edebilir.Mahkemece,takip tarihini aşan kısım için de davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,2. bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1100 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, peşin alınan 25,20 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.