Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1505
Karar No: 2017/634
Karar Tarihi: 07.02.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/1505 Esas 2017/634 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/1505 E.  ,  2017/634 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasında görülen davada verilen 27/11/2015 tarih ve 2014/834-2015/962 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.02.2017 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı ile dava dışı diğer ortak müvekkili şirket çatısı altında birbirinden farklı ofislerde farklı kullanıcı kodları ile acentesi olarak çalıştıklarını, ayrı ayrı poliçeler tanzim ederek esabına ödeme yaptıklarını, bir süre sonra poliçe hacminin büyümesi sonucu borç alacak takibinin zorlaştığını, 21/12/2006 tarihinde davalının ortaklıktan çıktığını, ancak 31/01/2008 tarihine kadar poliçe üretimine devam ettiğini, müvekkilinin kesilen poliçelerden daha fazla ödeme yaptığını, bu ödemelerin bir kısmının davalıya ait olduğunu ileri sürerek, şimdilik 50.000,00 TL"nin reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı tarafça dava değeri 95.654,93 TL olarak ıslah edilmiştir.
    Davalı vekili, davacı talebinin zamanaşımına uğradığı, müvekkilinin firmasına 80.965,00 TL bedelli çekler ile borcunu ödeyerek hesabını kapattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin ortağı ile davalının davacı şirket çatısı altında iki ayrı acentelik yürüttükleri, üretilen hizmetlerin ödemelerinin davacı şirket üzerinden yapıldığı, davacı şirket tarafından ortaklığın sürdüğü Mart 2005 ile 31/01/2008 tarihleri arasında düzenlenen poliçelerden dolayı vergi ve komisyon tenzillerinden sonra 118.354,93 TL fazla ödeme yapıldığı, bu fazla ödemeye karşılık davalı tarafından davacıya 22.700,00 TL ödendiği, davalının çeklerle ödeme yaptığına ilişkin savunmasını ispat edemediği, dava tarihi itibariyle davaya konu ödemenin fazladan yapılmış olduğunun öğrenildiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümleri uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından davalının zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 95.654,93 TL alacağın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.


    .../...



    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Davacı şirket vekili, davalı ile dava dışı diğer ortak davacı şirket çatısı altında birbirinden farklı ofislerde farklı kullanıcı kodları ile acentesi olarak çalıştıklarını, ayrı ayrı poliçeler tanzim ederek hesabına ödeme yaptıklarını, davalının ortaklıktan çıktıktan sonra da poliçe üretimine devam ettiğini, davalı tarafından yapılması gereken bir kısım ödemelerin şirket ve diğer ortak S tarafından yapıldığını, bu nedenle şirketin zarara uğradığını ileri sürmüştür. Mahkemece, davacı şirketin ortağı ile davalının davacı şirket çatısı altında ayrı ayrı acentelik faaliyeti yürüttükleri, üretilen hizmetlerin ödemelerinin davacı şirket üzerinden yapıldığı, davacı şirketin acentesi olduğu sigorta şirketine fazladan ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece öncelikle davacının iddiaları gözetilerek taraflarca düzenlenen poliçelerin tespiti bunlardan primleri davacı tarafından ödenenlerin saptanması fazladan ödeme yapıp yapmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi