6. Hukuk Dairesi 2015/9566 E. , 2016/1068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde mesken niteliğindeki kiralananın 30.07.2013 tarihinde davacı tarafından satın alınmasından sonra davalıya gönderilen temerrüt ihtarına rağmen kira bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek kiralananın tahliyesini talep etmiş davalı, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ihtar tebliğine rağmen hiçbir ödeme yapmadığı gerekçesiyle davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise, pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği mülkiyetine tabi ise, tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmalıdır.
Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel(istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parası veya yan giderin ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Kira parası götürülüp ödenmesi gereken borçlardan olduğundan kiralayana götürülüp elden ödenmesi veya gideri kiracıya ait olmak koşuluyla konutta ödemeli olarak PTT kanalıyla gönderilmesi gerekir. Bundan ayrı, sözleşmede özel bir koşul kabul edilmişse bu hususta gözönünde tutulmalıdır.Açıklanan şekilde yapılmayan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemez. Ancak teamül haline gelmiş bir ödeme şekli varsa bu şekilde yapılan ödemede geçerlidir.
Olayımıza gelince;Davaya dayanak yapılan ve dava dilekçesinde açıklanan 14.08.2013 keşide tarihli 18146 yevmiye nolu ihtarname içeriğinden, davacının kiralananı iktisap ettiği ve iktisap tarihinden itibaren doğacak kira bedellerinin, bildirilen hesap numarasına ödenmesinin gerektiği ve akdin yenilenmeyeceği hususunun davalıya ihbar edildiği görülmektedir. Davalıya gönderilen bildirinin temerrüt ihtarı olmayıp ihbar niteliğinde olduğu gibi, davalı kiracıya yasal 30 günlük ödeme süresinin de verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece temerrüt nedeniyle tahliye davasının koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.