Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/17-638
Karar No: 2012/13

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/17-638 Esas 2012/13 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Manisa 2. İcra Hukuk Mahkemesi, bir istihkak davasında davanın kabulüne hükmetmiş, ancak davalı-alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, davacının sunduğu belgenin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmaması sebebiyle mahkeme kararını bozmuştur. Ancak, yeniden yapılan yargılamada önceki kararda direnme kararı verilmiş, bu da usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle Hukuk Genel Kurulu tarafından bozulmuştur.
İcra ve İflas Kanunu'nun 96. maddesi, söz konusu istihkak davasının kapsamını belirlemektedir. Ayrıca, Kanun'un 97/a maddesi, mülkiyet karinesinin borçlu tarafından olduğunu ve ispat yükünün üçüncü kişide olduğunu belirtmektedir.
Hukuk Genel Kurulu         2011/17-638 E.  ,  2012/13 K.
  • İSTİHKAK DAVASI
  • FATURANIN İSTİHKAK İDDİASINI KANITLAMAYA ELVERİŞLİ OLMAMASI
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 96

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “İstihkak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Manisa 2.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 08.12.2009 gün ve 2009/342 E.,2009/535 K. sayılı kararın incelenmesi davalı alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 31.03.2011 gün ve 2011/2198 E., 2011/2924 K. sayılı ilamı ile;

(... Davacı (üçüncü kişi) vekili, Manisa 1.İcra Müdürlüğü’nün 2009/3613 Esas sayılı dosyasında yapılan 26.06.2009 günlü hacze konu menkullerden  1500 adet derinin üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, haciz adresinde 01.01.2007’den beri faaliyet gösteren Kıvırcık Deri adlı iş yerinin sahibi Yılmaz Ö.’ye tıraşlanmak üzere fason olarak teslim edildiğini,  borçlu  şirketin 2006 yılında iflas ederek haciz adresi ile ilgisini kestiğini,mahcuzlarla ilgisinin bulunmadığını, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile  haczin kaldırılmasına  ve tazminata karar verilmesini   istemiştir.

Davalı (alacaklı) vekili,  “davacının sunduğu faturanın hacizden sonra düzenlendiğini, her zaman temini mümkün belgelerden olduğunu, istihkak iddiasının kanıtlanamadığını” belirterek  davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre: “ödeme emri haciz adresinde sekreter imzasına tebliğ edilmişse de; Vergi Dairesi’nden getirtilen yoklama fişine göre bu adreste 21.11.2008’den itibaren Yılmaz nesini fason traş yapılmak üzere Yılmaz Ö.’ye teslim ettiği, aksinin kanıtlanamadığı“ gerekçesi ile davanın kabulü ile 1500 adet kromlu deri üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.

Dava konusu haciz ödeme emrinin de tebliğ edildiği takip adresinde yapılmış, hacizde borçlu adına düzenlenmiş bir adet fatura ele geçmiştir. Kolluk tarafından mahallinde yapılan araştırmada, haciz tarihi itibarı ile haciz adresinde borçlu şirketin fiilen faaliyet gösterdiği belirlenmiştir. İİK’nnu 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararınadır ve ispat yükü altında bulunan üçüncü kişinin sunduğu, hacizle aynı gün düzenlenmiş fatura,  sonradan temini mümkün belgelerden olup, istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli değildir. Esasen davacı, ticari ilişki içinde olduğunu dahi kabul etmediği borçlu şirketin faaliyet adresine mahcuzları neden bıraktığını kanıtlayamamıştır.

Davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

                HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

 SONUÇ: Davalı-alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 18.01.2012 gününde  oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi