Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8240
Karar No: 2019/9053
Karar Tarihi: 18.09.2019

Şantaj - görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/8240 Esas 2019/9053 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2018/8240 E.  ,  2019/9053 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
    Hükümler : 1- Şantaj suçundan dolayı TCK’nın 107/1-2, 62, 52/2, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK’nın 134/2, 62, 53/1-a-b-c-d-e, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A)Şantaj suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanığın, mağdurla cinsel ilişkiye girdikleri esnada kaydettiği mağdurun özel hayatına ilişkin görüntüsünü iade etme karşılığında, mağdurdan 7.500,00 TL para talep edip, aksi takdirde görüntüsünü yayacağı tehditleriyle mağdura şantajda bulunmasından dolayı TCK"nın 61/1. madde ve fıkrasında yer alan ölçütlerden suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu dikkate alınarak, aynı Kanunun 3/1. madde ve fıkrası gereğince işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, hapis cezasının asgari hadden tayini; ayrıca, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyen sanık hakkında, TCK"nın 43/1. madde ve fıkrasında düzenlenen zincirleme suç hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni kabul edilmemiştir.
    T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Bu sebeple sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği de bozma nedeni yapılmamıştır.
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun mükerrirlere özgü infaz rejimini düzenleyen 108. maddesinin 2. fıkrası gereğince, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilirken, geçmiş hükümlülüklerden en ağırı olan Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.11.2005 tarihli, 2004/344 esas, 2005/601 karar sayılı ilamındaki TCK"nın 142/1-e madde, fıkra ve bendinde yer alan adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçundan 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyetin tekerrüre esas alınması gerekirken, Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.07.2010 tarihli, 2005/2223 esas, 2010/747 karar sayılı ilamındaki TCK"nın 165/1. madde ve fıkrasında yer alan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan 9 ay hapis ve 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyetin tekerrüre esas alınması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin olayı tüm gerçekliği ile anlatan sanığın lehine olan kanun maddelerinin uygulanmamasından dolayı hükmün bozulması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
    B) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığın, mağdurla cinsel ilişkiye girdikleri esnada kaydettiği mağdurun özel hayatına ilişkin görüntüsünü, bir flash belleğe aktarıp, mağdurun arkadaşı olan tanık Murat’a göndererek, TCK"nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda;
    Dosyada mevcut 17.01.2012 tarihli CD çözüm tutanağı ile Antalya Asayiş Şube Müdürlüğünün 19.01.2012 tarihli inceleme raporuna göre, mağdura ait cinsel içerikli görüntülerin 07.08.2010 tarihinde oluşturulduğu, mağdurun Cumhuriyet savcısı tarafından alınan 10.02.2012 tarihli ifadesinde; “...şüpheli ile 1,5-2 yıl önce tanışmıştım. Kendisi bana telefon açarak araç sigortaları yaptıracağını söyleyerek buluşma teklif etti. Daha sonra bir pastahanede buluştuktan sonra sigorta ile ilgili konuştuk. Bilahare beni yemeğe davet etti. Sonrasında da Altınkum mahallesinde bulunan bir eve gittik. Yemeği yedikten sonra da almış olduğum alkolün etkisi içinde bulunduğum ruhsal durumdan kaynaklı olarak onunla evde cinsel ilişkiye girdik... Bu olaydan yaklaşık 1 ay sonra Murat beni telefonla arayarak, daha önceden yanında çalışan işten çıkardığı şüphelinin kendisine benimle cinsel ilişki görüntüleri bulunan CD’yi verdiğini, bu CD karşılığında kendisine olan borcunu silmesini istediğini söyledi. Bunun akabinde Murat ile arkadaşı Ülkü"nün kuaför dükkanında buluştuk. Daha sonra bir internet kafeye giderek şüphelinin Murat"a verdiği CD ya da flash belleği izledik. Görüntüler benim şüpheli ile Altınkum mahallesindeki evde girmiş olduğumuz cinsel ilişki görüntüleriydi. Ben daha sonra bu flash diski kırarak yok ettim. Bu olaydan sonra şüphelinin cezaevine girdiğini duyunca olayın kapandığını düşünerek şikayet etmeyi düşünmedim. Biraz da bu olayın çevreden duyulmasını istemiyordum. Bu olayın kapandığını düşünüyordum ki 09/01/2012 tarihinden itibaren gizli numaradan telefondan aranmaya başladım...” biçiminde beyanda bulunduğu, mağdurun arkadaşı olan tanık Murat’ın, kolluk görevlilerince alınan 17.01.2012 tarihli ifadesinde; işlettiği lokantada 2010-2011 yılları arasında 5 ay kadar çalışan ve daha sonra da hırsızlık yapmasından dolayı işten çıkarttığı sanığın, 1 yıl kadar önce kendisine telefon açtığını, mağdura ait çıplak görüntülerin olduğu hafıza kartını 1.700,00 TL alacağına karşılık kendisine verdiğini, kendisinin de mağduru yanına çağırıp, hafıza kartını ona verdiğini beyan ettiği dikkate alındığında,
    Sanığa isnat edilen ve sübutu kabul edilen TCK"nın 134/2. madde ve fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. madde ve fıkrası uyarınca soruşturulmasının ve kovuşturulmasının şikayete tabi olduğu, şikayet konusu fiili ve failini en geç kendi beyanına ve iddianamedeki anlatıma göre 07.09.2010, tanık Murat’ın anlatımına göre ise 17.01.2011 tarihinde öğrenen mağdurun, TCK"nın 73/1. madde ve fıkrasında öngörülen 6 aylık süre geçtikten sonra 17.01.2012 tarihinde sanık hakkında şikayette bulunduğu, dosya içeriği itibariyle de CMK’nın 223/9. madde ve fıkrasındaki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığı nazara alınarak, kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık hakkındaki davanın TCK"nın 134, 139/1, 73/1 ve CMK"nın 223/8. madde ve fıkraları gereğince DÜŞMESİNE, 18.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi