11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8489 Karar No: 2017/2218 Karar Tarihi: 27.03.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8489 Esas 2017/2218 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2015/8489 E. , 2017/2218 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı kararında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere; belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamaz ise de failin, belgede sahtekarlıkta bulunmak kastına etki yaptığı, belgede sahtecilik suçlarında kastın, zarar vermek bilinç ve iradesi olduğu cihetle, sanığın kardeşi ..."a ait çeki sahte olarak düzenleyip kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında, gerçeğin ve suça konu çekin ..."ın bilgisi ve rızası üzerine düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti bakımından, ... ve ... isimli kişilerin tanık olarak dinlenilmesi, çekin takibe konulduğu icra takip dosyası getirtilip incelenerek borca veya imzaya bir itirazın olup olmadığı tespit edildikten sonra denetime olanak verecek şekilde bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması, sanık tarafından kardeşi adına daha önce imzalanıp ödenen çekler olup olmadığı ilgili bankadan araştırılıp gerektiğinde çek/çeklerin verildiği kişilerin de tanık olarak dinlenmesi sonrasında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın suç kastı saptanıp, hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi, 2- Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, Yargıtay İBK"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 sayılı kararında da açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan unsurlarının duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerekmektedir. Dosyada fotokopisi bulunan suça konu çekin duruşmada incelenerek ayrıntılarının tutanağa geçirilmemiş olması karşısında, suç vasfının tayini amacıyla, suça konu çek aslı duruşmaya getirtilerek incelenmesi ve denetime olanak sağlanması bakımından da çek aslının dosya içinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemiş olması, 3- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.