Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4518
Karar No: 2018/539
Karar Tarihi: 22.01.2018

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/4518 Esas 2018/539 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2017/4518 E.  ,  2018/539 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Kasten yaralama ve hakaret suçundan şüpheliler ..., ..., ..., ..., .... ... ve ... haklarında, yapılan soruşturma evresi sonucunda Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/03/2015 tarihli ve 2013/1270 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bolvadin Sulh Ceza Hakimliğinin 10/06/2015 tarihli ve 2015/397 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması talebini içeren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.02.2016 gün ve 33026 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, şüpheliler ..., ... ile ..."ın üzerlerine atılı hakaret suçunu işlemedikleri ve ..., ... ile ... hakkında kasten yaralama ile hakaret suçları yönünden ise yeterli delil ve emare elde edilemediğinden bahisle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." şeklindeki düzenleme karşısında. Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, müşteki ... tarafından öne sürülen aracına bira şişesi atılması olayı ile ilgili olarak herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, .... .... ..., ... ve ..."ın, ..."ın darp edildiğini belirtmesine rağmen ..."ın ifadesinin alınmadığı, olay yerine gelip içinden inen 4-5 kişinin kavga olayına karıştığı iddia edilen ... plaka sayılı araç ile ilgili gerekli araştırmanın yapılmadığı hususları nazara alındığında, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde nemline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
    Aynı Kanun"un “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
    “(3) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, O Yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
    Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
    Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakıaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddi olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.
    Diğer taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 13. maddesi uyarınca da, temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen kimselere etkili bir başvuru yapma hakkı tanınması zorunlu olup, anılan hükmün uygulanmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, (Örn: Vilko E. - Finlandiya kararı 2007; Sürmeli - Almanya kararı 2006) etkili başvuru yolunun hem teoride, hem pratikte erişilebilir, yeterli ve etkili olması gerektiği belirtilmektedir.
    Şüphe bir olay hakkında duyulan kuşku ve belirsizlik duygusudur. Şüphe kavramının, ceza muhakemesi açısından yeri çok önemlidir. Birçok ceza muhakemesi kurumunun temelinde, şüphe olgusu yatmaktadır. Şüphe kavramının dereceleri ile maddi gerçeğin ne olduğu hususunda belirsizliğin aşamaları belirtilmektedir. CMK’da ise şüphe kavramının şüphe (basit şüphe41), makul şüphe, yeterli şüphe ve kuvvetli şüphe gibi derecelerine yer verildiğini görmekteyiz. Bu derecelendirilmiş şüphe kavramları, delillerin ortaya çıkardığı kavramlardır. Deliller şüpheyi kuvvetlendirecek ya da zayıflatacaktır. Kesin matematiksel ölçütler taşımayan bu durum, her olayın özelliğine göre değerlendirilecektir. Yapılan her muhakeme bir şüpheyi yenmektedir. CMK"nın 170/2. maddesinde iddianame tanzimi için soruşturma dosyası kapsamında toplanan delillerden şüphelinin itham edilen suçu işlediği yönünde yeterli şüpheye ulaşılması durumunu aramıştır. Yeterli şüphenin oluşması için bunu haklı gösterecek delil, emare ve olgulara ihtiyaç duyulacaktır. Her suç bakımından, o suçla itham edilen suçlu arasındaki bağ olan delillerin yeterli şüpheyi oluşturup oluşturmadığı ayrı ayrı değerlendirilecektir. (Nurullah Kunter, Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Fakülteler Matbaası, 1978, Feridun Yenisey, Uygulanan ve Olması Gereken Ceza Muhakemesi Hukuku Hazırlık Soruşturması ve Polis, İstanbul, Beta Basım, 1987. - 1.Bası, Erdener Yurtcan, Ceza Avukatının El Kitabı, İstanbul, Beta Basım, 2009. - 9.Bası)
    İncelenen dosyada, 15/08/2013 tarihinde müşteki şüpheli ..."ın sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracıyla Antalya ilinden Ankara iline giderken Afyonkarahisar İli, ... İlçesi, ... yakınlarında önünde seyir halinde olan ... plakalı araç sürücüsü müşteki şüpheli ..."ın yolda bir nedenden dolayı aralarında çıkan anlaşmazlıkta ..."ın trafik polisi ekibini görmesi üzerine onların yanında durduğu takip eden diğer araçlarında arakasından aynı mevkide durdukları, aralarındaki tartışmanın kavga boyutunu alması üzerine polis memuru ..."nın kendisine ait olan tabancası ile havaya ateş ederek kavgayı ayırdığı, bu kapsamda taraflar arasında yaşanan tartışma neticesinde şüphelilerin sorumluluklarının Bolvadin Cumhuriyet başsavcılığınca tespit edilip kamu davası açılmak üzere iddianame tanzim edildiği, bir kısım hakaret ve yaralama suçları bakımından ..., ... ve ... hakkında, diğer bir kısım hakaret suçları bakımından da ..., ... ve ... hakkında iddianameye ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara soy isimi Kurnaz olan tarafların vekilleri tarafından itiraz edildiği, itirazın Bolvadin Sulh Ceza Hakimliğince reddedildiği, bu karara ilişkinde yine aynı vekil tarafından kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için talepte bulunulduğu ve dosyanın Adalet Bakanlığınca Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığına gönderildiği, dairemize de yukarıda içeriği yazılı tebliğnameye rapten gönderildiği anlaşılmıştır.
    Ancak müşteki ... tarafından öne sürülen aracına bira şişesi atılması olayı ile ilgili olarak herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, .... .... ..., ... ve ..."ın, ..."ın darp edildiğini belirtmesine rağmen ..."ın ifadesinin alınmadığı, olay yerine gelip içinden inen 4-5 kişinin kavga olayına karıştığı iddia edilen ... plaka sayılı araç ile ilgili gerekli araştırmanın yapılmadığı hususları nazara alındığında, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Bolvadin Sulh Ceza Hakimliğinin 10/06/2015 tarihli ve 2015/397 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin itiraz mercii tarafından mahallinde tamamlanmasına, 22/01/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi