13. Hukuk Dairesi 2016/10756 E. , 2019/2829 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, hakkında açılmış olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/19-105 sayılı dosyasında, davalının kendisinin avukatı olarak yer aldığını, Ağır Ceza Mahkemesindeki süreç devam ederken davalının dava ile ilgili bilgi vermeyi kestiğini, kendisinin aramalarının sonuçsuz kaldığını,uzun bir süre geçtikten sonra davacının davalıya ulaşarak Ceza Mahkemesindeki dosyasının durumunu sorduğunda davalının davacıya "sen yaşıyormusun, ben seni öldü diye biliyordum, bu nedenle kararı temyiz etmedim" dediğini, akabinde davacının mahkemeye başvurarak, gecikmiş olsa dahi temyiz başvurusunda bulunduğunu, ancak temyiz talebinin kararın kesinleşmesi gerekçesi ile reddedildiğini,davacının ağır kalp rahatsızlığı geçirip, kalp ameliyatı olduğu süreç içerisinde kesinleşmiş cezası nedeniyle cezaevine konulduğunu, bu durumun davacıda ve ailesinde büyük bir üzüntü yarattığını belirterek 50.000TL manevi tazminat bedelinin davalıdan tahsili doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, "Kesinleşen Ağır Ceza Mahkemesi ilamı nedeniyle, tanık beyanları da göz önüne alındığında, davacı rahatsızlık geçirmiş ve bu rahatsızlığı sürerken cezaevine alınmıştır. Bu olay nedeniyle gerek davacı ve gerekse ailesi büyük üzüntü yaşamışlardır. Davalının davacı olan müvekkiline karşı sorumluluğunu yerine getirmemesi ve bu durum nedeniyle davacının ve ailesinin gelişen olaylar karşısında üzüntüsü de gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulü ile; 2.500,00 TL manevi tazminat bedelinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; mahkemece manevi tazminat yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmişse de; 22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, amacı, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması da değildir. Söz konusu İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, hakim manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu" nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır. Dava konusu olayın gelişimi ve yukarda belirtilen ilkeler gözetildiğinde, mahkemece, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının az olduğunun kabulü gerekir. O halde yukarda belirtilen ilkeler doğrultusunda takdir edilecek daha makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacıya yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 128,07 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.