(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2021/822 E. , 2021/2562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 84 parsel sayılı 36.543,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın 3402 sayılı Kanun"un 16. maddesinin (B) bendinde sayılan taşınmazlardan olması nedeniyle özel mülkiyete konu edilmesinin mümkün bulunmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalının dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu, Hazine arazisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davalı tescil ilamı ile oluşan tapu kaydına dayandığı halde söz konusu ilam ve tescil krokisi getirtilip, tapu kaydının dayanağı ilam ve haritası zemine uygulanmamış ve kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmemiş; davacı Hazine, taşınmazın mera olduğunu ileri sürmesine rağmen, yöntemince mera araştırması yapılmamış, taşınmazın kadim mera niteliğinde olup olmadığı yönünden komşu köy halkından bilirkişi dinlenilmemiş, taşınmazın niteliğinin ve kullanım durumunun belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmamış; çekişmeli taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin somut verilere dayalı açıklama içermeyen yetersiz ziraatçı bilirkişi raporuna itibar edilmiş ve tanık ve yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalı ...’ın dayandığı 04.05.1999 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydının edinme sebebinde belirtilen tescil dosyası (yoksa tescil ilamı) ve dayanağı olan tescil haritaları ile tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, taşınmazın bulunduğu köyden ve komşu köylerden ayrı ayrı seçilecek üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında öncelikle, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Yasa"nın 20/A madde uyarınca haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde ise kayıtta yazılı sınır yerleri mahalli bilirkişilere tek tek okunarak belirlenmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği sınır yerleri teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, bu yolla davalı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli; diğer taraftan tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığının anlaşılması halinde ise çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden celp edilerek yöntemince zilyetlik ve mera araştırması yapılmalı, bu kapsamda yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden, dava konusu taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı, sınırındaki meradan açılıp açılmadığı, kim veya kimler tarafından, ne surette ve ne zamandan beri kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile tespit bilirkişilerinin beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazlara ait tespit tutanağı ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, mera parseli ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliğinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın niteliğini, eğimini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, kullanım durumunu, komşu mera parseli ile çekişmeli taşınmaz arasında ayırıcı unsur niteliğinde doğal ya da yapay bir sınır bulunup bulunmadığını, taşınmazın bitişikteki meranın devamı niteliğinde olup olmadığını, mera bütünlüğünü bozup bozmadığını belirten ve önceki ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeleyen, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve böylelikle taşınmazın niteliği kesin olarak saptanmalı; mahkeme hakiminin, taşınmazın niteliğine, sınırındaki mera parseli ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığına ve komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; keşif sırasında çektirilecek fotoğrafları üzerinde taşınmazın sınırları ve mera parseli ile aradaki sınır, fen bilirkişisi tarafından kabaca işaretlenmeli ve fen bilirkişisinden yapılan keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.