MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın hırsızlık suçuna konu çeki bir şekilde eline geçirip dolurup kullanmak suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın 10.01.2012 tarihli 3. celsede savunmasını yaptıktan sonra müteakip celselerde kendisini vekille temsil ettirdiği, 11.07.2012 tarihli 7. celsede sanık müdafiine mütaalaya karşı savunmasını hazırlaması için süre verildiği, bunun üzerine sanık müdafiinin 18.07.2012 havale tarihli dilekçe ile vekillikten çekildiğini beyan ettiği, aynı gün yapılan ve sanık ile müdafiinin katılmadığı bu celsede de sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla; 1136 sayılı Avukatlık Yasası"nın 41. maddesinde; "vekillikten çekilen avukatın vekillik görevinin bu hususun müvekkile tebliğinden itibaren 15 gün süreyle devam edeceği" öngörülmüş bulunması karşısında, sanık vekilinin 18.07.2012 tarihinde mahkemeye verdiği sanığın vekilliğinden çekildiğine ilişkin dilekçenin sanığa tebliğ edilmeden gıyabında duruşma yapılarak hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.