22. Hukuk Dairesi 2016/27791 E. , 2020/780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı 26.10.2014 - 15.04.2015 tarihleri arasında, davalı şirkette çalıştığını, ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini 15.04.2015 tarihli ihtarname ile haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, ücret, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının ücretlerini günlük olarak mesai sonunda verildiğini, ücretini almadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı Kanun’un “Hâkimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31. maddesine göre, “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”Hâkimin davayı aydınlatma ödevi olarak ifade edilen bu düzenleme ile doğru hüküm verebilmesi ve maddi gerçeğin bulunabilmesi amaçlanmıştır. Düzenlemede her ne kadar “açıklama yaptırabilir” denilmişse de, bunun, hâkimin davayı aydınlatması için bir “ödev” olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü davayı aydınlatma ödevi sayesinde hâkim, iddia ve savunmanın doğru ve tam olarak anlaşılmasını sağlayacak ve bu şekilde doğru olmayan bir kararın verilmesini önleyecektir.Somut olayda;davacı, davalı işyerinde 26.10.2014-15.04.2015 tarihleri arasında geçen hizmet süresi boyunca cep harçlığı mahiyetinde yapılan ödemeler dışında ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiş, Mahkeme tarafından da, imzalı bordronun sunulduğu Kasım 2014 ayı dışında davacıya hiç ödeme yapılmadığı kabulüyle hesaplama yapılan bilirkişi raporu dayanak kılınarak ücret alacağına hükmedilmiştir.Ne var ki, Mahkemece davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK 194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacıya harçlık mahiyetinde ödenen tutarların meblağı ile hangi aydan ne kadar ödenmeyen ücretinin bulunduğu açıklattırılarak buna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı şekilde verilen karar isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.