17. Ceza Dairesi 2016/17295 E. , 2018/7930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Onama
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Mala zarar verme suçu yönünden zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen ve CMK"nın 231. maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hükümden sonra deneme süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle duruşma açılarak açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması, Yargıtay incelemesine tabi olan ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanan hüküm olması karşısında; CMK"nın 230 ve 223. maddeleri gereğince kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile suça sürüklenen çocuğun eylemi ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğu, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının ve aleyhe lehe yasa değerlendirmesinin açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34 ve 230. maddelerine aykırı davranılarak hükmün gerekçesiz bırakılması,
Kabule göre de;
2-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemenin hükmü açıklayacağı, ancak mahkemenin, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabileceği” hükmünün yer aldığı; buna göre; somut olayda suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklandığı ve bu durumda hükmün değiştirilmeden aynen açıklanması gerektiği gözetilmeden, açıklanması geri bırakılan hükümde hırsızlık suçundan belirlenen temel ceza üzerinden TCK"nın 143/1. maddesi uyarınca artırımın 1/3 oranında yapılmasına karşın, açıklanan hükümde aynı madde uyarınca artırım oranının 1/6 olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,3-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; suça konu eşyanın değerinin müştekinin beyanına göre 34,90 TL olduğunun anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-18,00 TL yargılama giderinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine 29/05/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.