16. Hukuk Dairesi 2016/3730 E. , 2018/7040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucu ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 148 ada 95 parsel sayılı 2.612,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 14.05.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümler üzerinde eklemeli zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının davalı yararına oluştuğu, (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden ise taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olup iktisap koşulları oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece talebe konu bölümler üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü araştırılmamış, yerel bilirkişilerin zilyetliğe ilişkin soyut nitelikteki beyanlarına değer verilerek karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan tek ziraat bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin taş temizliğinin kısmen yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, sonuç bölümünde imar-ihyanın tamamlandığı söylenerek çelişki yaratıldığı halde mahkemece bu çelişkiler giderilmemiş, ayrıca bir arazinin kullanım durumunu, zilyetliğin süresini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğrafından da yararlanılmamıştır. Eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle tespit tarihi olan 2008 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait 3 farklı tarihe ilişkin hava fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları, 3 kişiden oluşan ziraat mühendisi, fotogrametri ve harita mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin ne zaman başladığı, davacıya muristen nasıl ve ne şekilde intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; 3 kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısının mukayese edilmesi suretiyle toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapora taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş, sınırlarını gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, bu fotoğraflar üzerine fen bilirkişisinin raporuna uygun olarak taşınmaz bölümlerinin rumuzları yazılmalı, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin ... paftasındaki konumlarının bilgisayar programı aracılığıyla temin edilecek en eski tarihli uydu fotoğrafı ile getirtilecek olan hava fotoğraflarına aktarılmalı, bu yerlerin tespit tarihinden 20 yıl önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, bitki örtüsünün, taşınmazlar üzerinde tespit gününe kadar tarım arazisi niteliği ile ekonomik amaca uygun zilyetliğin olup olmadığı, var ise ne zaman başlayıp ne kadar süre devam ettiği belirlenmeli, imar-ihyanın tamamlandığı tarih ile ... tespitinin yapıldığı tarih arasında 20 yıllık zilyetlikle edinme süresinin dolup dolmadığı araştırılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bu şekilde davacı yararına 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
26.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.