Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9787
Karar No: 2021/1566

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/9787 Esas 2021/1566 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/9787 E.  ,  2021/1566 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit- teminat mektubunun iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın konusu kalmadığından reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ile aralarında bulunan 20/04/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 26/01/2012 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, kiralananın anahtarlarının da 04/05/2012 tarihinde notere teslim edildiğini, kiralanan hasarsız ve borçsuz olarak davalıya teslim edildiği halde sözleşmeye istinaden verilen 5000 Euro nakit ve 42.800 Euro bedelli teminat mektubunun şirkete iade edilmediğini, teminat mektubunun her an nakde çevrilmek üzere bankaya ibraz edilebilme riski bulunduğunu belirterek davalıya borçlu olmadığının tespiti ile, depozito mahiyetinde verilen 5000 Euro nakit ve 42.800 Euro bedelli teminat mektubunun şirkete iade edilmesini talep etmiş, 30/05/2012 tarihli dilekçe ile davalı tarafından teminat mektubunun bankaya ibraz edilmesi üzerine 42.800 Euro karşılığının ödendiğinden bahisle menfi tespit talepli davanın istirdat davası olarak devamına karar verilmesi istemiş, 17/09/2012 tarihli dilekçe ile de 5000 Euro nakit para hakkındaki talebini atiye bıraktığını bildirmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, 5000 Euro nakit alacağına ilişkin talep atiye bırakıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına; 42.800Euro"luk teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi olarak açılıp bilahare istirdata dönüştürülen davanın konusu kalmadığından reddine dair verilen hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, hükmün onanması hakkında Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/10/2013 tarih 2013/10090 Esas 2013/13317 Karar sayılı ilama karşı bu defa davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmuş olup; Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 19/11/2014 tarih 2014/9632 Esas 2014/12673 Karar sayılı ilamı ile sair hususlar incelenmeksizin " ...dava tarihi itibari ile Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 5000 Euro nakit alacağına ilişkin talep atiye bırakıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına; 42.800Euro"luk teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi olarak açılıp bilahare istirdata dönüştürülen davanın konusu kalmadığından reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık; taraflar arasındaki kira sözleşmesine istinaden verilen 42.800Euro teminat bedeli yönünden davacının davalı kiraya verene sözleşmeden kaynaklı herhangi bir borcu bulunup bulunmadığı ve buna göre teminat mektubunun iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
    Somut olayda; 24/05/2012 tarihinde davalı tarafından, kira sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin davacı kiracı tarafından yerine getirilmediği bildirilerek teminat mektubunun nakde çevrilmesinin talep edildiği, eldeki davanın 25/05/2012 tarihinde davacı tarafından sözleşmeden kaynaklı davalıya borçlu olmadığının tespiti ve aynı zamanda ticari itibarının zedelenmemesi yönünden sözleşmeden doğan sorumluluklarının teminatı olarak verilen 42.800Euro teminat mektubunun iadesi talepli olarak açıldığı, 30/05/2012 tarihinde davacı tarafından sunulan dilekçede ise teminat mektubunun nakde çevrilmesi yönünden işlem yapılıp, bedelin ödemek zorunda kaldığını bildirerek menfi tespit davasının istirdat davası olarak devam edilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
    Davada dayanılan ve hükme esas alınan 20/04/2010 imza tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 11. maddesinde " Kiracı, iş bu sözleşmeden doğan tüm borç ve yükümlülüklerinin teminatı olmak üzere, kiralayana 2 aylık brüt asgari garanti bedeli olan 42.800 euro depozito olarak muteber bir bankadan kira sözleşmesi süresince geçerli kati banka teminat mektubu kiralayana teslim edilecektir. Bu depozito akdin devamı sırasında her ne sebeple olursa olsun geri istenemez, herhangi bir ödemeye mahsup edilemez, faize tabi tutulamaz. Depozito, kiracının mecuru tamamen tahliyesi tarihinden itibaren 3 ay içinde kiracının herhangi bir borcunun olmaması halinde kendisine iade edecektir. " , 13.24. maddesinde de " Kiracı, sözleşme süresi sona ermeden ilk 2 yıl içinde, mecuru tahliye ederse, sözleşme sonuna kadar işleyecek kira bedelleri ile birlikte 250.000 Euro cezai şart ödeyecektir. İlk iki yıldan sonra kiracı bu maddedeki cezai şartı ödemeden mecuru tahliye edebilecektir. Kiralanan yerin iş yapmaması, iş potansiyelinin kiracının tasavvur ettiği ciroya ulaşamaması sebebiyle kiracı tarafından kiralayana bir sorumluluk yüklenemez, bu sebeple akdin çekilmez olduğu iddiası ileri sürülemez." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
    Davacı, 26/01/2012 keşide tarihli ihtar ile, davalıya 30/04/2012 tarihinde kiralananı tahliye edip teslim edeceğini bildirmiş, akabinde 01/05/2012 tarihinde de kiralanan boşaltılıp 04/05/2012 tarihinde anahtar noterliğe teslim edilerek, anahtarın noterliğe teslim edildiğine dair söz konusu ihbar da davalıya 08/05/2012 tarihinde tebliğ ettirilmiştir. Sözleşmenin 13.24 maddesi gereğince, davacı kiracıya kira sözleşmesini tek taraflı feshetme hakkı tanınmış olmasına ve davacı tarafından da sözleşmeye uygun fesih ihbarında bulunularak kiralananın tahliye edilmiş olmasına göre, sözleşmenin haksız feshinden ve fesih ihbarının hukuki sonuç doğurmayacağından söz edilemez.
    Kira sözleşmelerinde kiracıdan alınan teminat kiraya verenin muhtemel zararlarını karşılamak için kiracı tarafından verilen bir tür güvence bedelidir. Teminat bedelinin iadesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunması halinde, iade edilmemesini haklı kılacak sebeplerin olup olmadığı, iade edilecekse ne miktarda iadesi gerektiğinin mahkemece değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
    Mahkemece, 42.800 Euro bedelli teminat mektubunun iadesi yönündeki talebe ilişkin olarak teminat mektubu bedelinin tacir olan davacı tarafından herhangi bir itirazı kayıt öne sürmeden rızası ile yapılan ödeme nedeniyle istirdat talebinin reddine, teminat mektubuna ilişkin de ödemeden sonra bankaya ibraz edildiğinden bahisle davanın konusu kalmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; kira sözleşmesinin sözleşmeden kaynaklanan hakka dayanılarak feshedilerek kiralananın davalıya teslim edildiği ve kiralananın teslimine ilişkin taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı; yargılama sırasındaki davacı beyanları ile banka kayıtlarına göre 25/05/2012 tarihli 42.800Euro karşılığı 98.919,36TL açıklamalı ödemenin teminat mektubunun paraya çevrilmemesi amacıyla yapıldığı ve davalının teminattan mahsubu gereken bir alacağının da bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı tarafından yapılan ödemenin rızai ödeme olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi