Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2960
Karar No: 2021/737
Karar Tarihi: 02.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/2960 Esas 2021/737 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkilinin borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek, müvekkiline ait malların haczedildiği yere müvekkilinden sonra dava dışı birinin yerleştiğini ve istihkak iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili ise, borçlunun haciz adresinde bulunan faturaların ve belgelerin borçluya ait olduğunu savunarak, davanın reddedilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Mahkeme davayı incelerken, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği adrespesinde haciz yapıldığını ancak davacının müvekkilinin ödeme emrinden sonra faaliyete başladığını belirlemiştir. Haciz mahallinde dava dışı şahsa ait işletmenin bulunması ve dava dışı kişinin kira sözleşmesinin adi şekilde düzenlenmiş olması gibi nedenlerle, davacının istihkak iddiası kabul edilmiştir.
Kararda İcra İflas Kanunu'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının kabul edileceği belirtilmiştir. Ayrıca, kararın temyiz edilebileceği ve tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği ifade edilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2020/2960 E.  ,  2021/737 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkiline ait malların haczedildiğini, müvekkilinin borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, haciz mahallini boş kiraladığını, haciz mahallini müvekkilinden önce dava dışı bir şahsın işlettiğini belirterek, istihkak iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haciz yapıldığını, haciz mahallinde borçluya ait belge bulunduğunu, borçlu ile davacının muvazaalı hareket ettiğini, haczedilen malların borçlu şirkete ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, ... 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/54 Esas sayılı dosyası ile haciz işleminin İİK’nin 99 maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verildiği, bu nedenle iş bu davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusu kalmayan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş,karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 19.06.2017 tarihli ve 2017/10902 Esas 2017/ 9278 Karar sayılı ilamı ile, temyize konu davanın dayanağı olmayan, sadece takibin taraflarının örtüştüğü, başka bir takip dosyasıyla ilgili verilen şikayetin kabulü kararı gerekçe gösterilerek verilen kararın doğru olmadığı, Mahkemece, davanın konusunu oluşturan takip dosyasında yapılan hacizle ilgili, tarafların gösterdiği tüm deliller toplanarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, borçluya ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edildiği davacı ile davalı borçlunun faaliyet konularının aynı olduğu, davacı tarafından dayanılan kira sözleşmesinin adi yazılı şekilde düzenlenmiş olması sebebi ile her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, haciz mahallinde borçluya ait faturaların bulunduğu, borçlunun haciz adresinde 26.04.2011 tarihinde işe başladığı davacının ise borçludan sonra 25/08/2017 tarihinde işe başladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    Dava konusu haciz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış ise de, ödeme emri 14.5.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı üçüncü kişi ise haciz mahallinde 01.01.2013 tarihinde faaliyete başlamıştır. Davacı üçüncü kişi, borçlu haciz adresinden ayrıldıktan sonra, dava dışı ... isimli şahsın haciz mahallinde faaliyet gösterdiğini, hatta dava dışı şahsın haciz mahallini boş teslim aldığına dair Noterde tespit tutanağı düzenlettiğini beyan ederek, anılan tutanağı delil olarak dosyaya sunmuştur. ... 2. Noterliğinin 8.6.2012 tarihli düzenleme şeklindeki tespit tutanağında, ...’nin mal sahibi ...’den kiraladığı yerin boş olduğu tespit edilmiş, tutanağa ekli resimlerde dükkan rafları dışında içerisinde herhangi bir şey olmadığı görülmüştür. Bu durumda, ödeme emrinin borçluya haciz adresinde tebliğ edilmiş olması, karinenin borçlu lehine olduğunun kabulü için yeterli görülmemiştir. Öte yandan, haciz mahallinde borçlu adının geçtiği belgeler bulunduğu belirtilmiş ise de, haciz mahallinde üçüncü kişinin faaliyette bulunduğuna dair vergi kaydının olması ve anılan belgelerde üçüncü kişinin de adının yer alması karşısında, hacizde bulunan fatura ve su ihbarnemesinin iş yerinin borçlu tarafından kullanıldığını göstermeye tek başına yeterli görülmemiştir. Ayrıca; üçüncü kişi, borçlu şirkette ortak veya yetkili de olmamıştır. Buna göre,mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın üçüncü kişi tarafından açılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Davalı alacaklının delil olarak dayandığı belgeler mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli görülmemiştir.
    O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi