19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16342 Karar No: 2015/1976 Karar Tarihi: 16.02.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/16342 Esas 2015/1976 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2014/16342 E. , 2015/1976 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ..... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR- Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirketin eski yetkili satıcılarından olduğunu, davalının müvekkilinden aldığı mal bedellerinden kaynaklanan 181.783,31 TL alacağının bulunduğunu ileri sürerek söz konusu miktarın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki yetkili satıcılık ilişkisi çerçevesinde müvekkilinin borçlu olmayıp, alacaklı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi ek raporuna göre, davacının, davalıdan alacağının olmadığı saptandığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arsında yetkili satıcılık ilişkisi bulunduğu ve bu ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağına karşılık davacıya çekler verildiği, bu çeklerin davacı defterlerinde önce alacak hanesine kaydedilip tahsil edilemeyince borç hanesine kaydının yapıldığı ve davalı aleyhindeki takiplere rağmen tahsil edilemediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, davacının alacağına karşılık verilen çekleri takibe koymasına rağmen takiplerin işlemsiz bırakılması sonucunda davalının keşideciye başvurma hakkının engellendiği ve bu nedenle davacının kusuru sonucunda davalının zarara uğratıldığı yolundaki yerel mahkeme gerekçesinde isabet bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Kambiyo senedi düzenlenmesi tek başına borcun yenilenmesi anlamında kabul edilemez. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nun 114/1. maddesi uyarınca borcun yenilendiğinin sözleşmeden açıkça anlaşılması lazımdır. Taraflar arasında çek verilmekle borcun yenilendiğine dair bir sözleşme bulunmadığına göre, tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile alacaklının hem cari hesap ilişkisine dayanarak hem de kambiyo senetlerine dayanmak suretiyle alacağını takip ve dava etmesi mümkündür. Takiplerin işlemsiz bırakılması davacının alacağını sona erdiren bir neden olarak kabul edilemez. Taraflar arasındaki yetkili satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar 818 sayılı BK."nun 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olup, zamanaşımı süresi içinde alacaklının alacağını dava edebileceğinin kabulü gerekir. Zira, aksi yönde bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Mahkemece, belirtilen bu ilkeler gözetilmeksizin somut olay bakımından delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.