13. Ceza Dairesi 2017/6031 E. , 2018/9147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi değiştirilerek; “Direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir”... şeklindeki düzenleme karşısında, yerel mahkemece verilen direnme kararı üzerine yapılan incelemede;
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Dairemizce ilk hükmün; Sanığın, 08.12.2010 tarihli oturumda katılanın zararını karşılamak istediğini, katılanın ise aynı tarihli oturumda toplam zararının 300TL olduğunu ancak sanığın ödemesine izin vermediğini, belirtmiş olduklarının anlaşılması karşısında; ödeme noktası gösterilip tazmin olanağı sağlandıktan sonra sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması ve sanık hakkında hırsızlık suçu bakımından, TCK"nın 62. maddesi uyarınca yapılan indirim neticesinde sonuç cezanın 1 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası yerine 1 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası olarak eksik ceza tayini," nedenleriyle bozulmasından sonra, yerel mahkemece direnme kararı verilmiş, bu kez önceki kararda yer
almayan TCK"nın 62. maddesi uyarınca yapılan indirim neticesinde cezanın 1 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası şeklinde belirlenmek suretiyle mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, yeni hüküm niteliğinde kabul edilmek suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, 08.12.2010 tarihli oturumda katılanın zararını karşılamak istediğini, katılanın ise aynı tarihli oturumda toplam zararının 300TL olduğunu ancak sanığın ödemesine izin vermediğini, belirtmiş olduklarının anlaşılması karşısında; ödeme noktası gösterilip tazmin olanağı sağlandıktan sonra sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168. maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.