11. Hukuk Dairesi 2015/12539 E. , 2017/602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/06/2015 tarih ve 2014/277-2015/110 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve TPE vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, ...şma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2012/19163 sayılı ve "...+şekil" ibareli marka başvurusuna, müvekkilinin 2009/58352, 2012/3938, 148810 sayılı "...", "...", "..." ibareli v.b. markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, TPE YİDK"nun 2014-M-7099 sayılı kararıyla reddedildiğini, oysa ... markasının 7’den 70’e halk nezdinde ülkenin en çok bilinen ve tanınan, sektörünün tüm muhatapları tarafından bilinen bir marka olduğunu, davalının “...” ve “...” markasına benzemek maksadıyla 3. Sınıfta “...” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, tescil edilmek istenen ürünlerin tamamına yakınının hem “...” hem de “...” markalarıyla tescilli olduğunu, “...” ve “...” ibarelerinin herhangi bir anlamı olmadığını, taraf markaların “...” kelimesinden hareketle yaratıldığını, aynı tür işyerlerinde birbirine yakın raflarda satılmaları ve ortalama tüketicinin ürünleri seçmek için sarf edecekleri sürenin kısalığı ve seçimlerinde yeterince titiz davranmayacak olmaları sebebiyle, markaların birbiriyle iltibas tehlikesi içinde bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin markaları ile seri marka izlenimi yaratacağını ileri sürerek dava konusu YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPE vekili, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili adına tescilli markanın belirli renkler ve dizayn içinde ifade edilen “...” ve “...” kelimelerinden ve şekilden oluştuğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, bütünsel olarak değerlendirildiklerinde farklı olduğunu, markaların aynı kökten gelmediğini, “...” ve “...” kelimelerinin sektörde pek çok firma tarafından kullanıldığını, müvekkili emtialarının doktor reçeteli ve reçetesiz olarak yalnızca eczanelerde satıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının "... ...", "...", "... ...", "... ..." markalarıyla TPE dışındaki davalının "..." ibare tescilli markanın aynı ürün ve hizmet için kullanıldığı, aralarında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunduğu, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama ve düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayıramadığı satın alım süresi içinde, "..." ibare ve biçimli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun "... ...", "...", "... ...", "... ..." ibare ve biçimli markalardan farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, bu açıdan 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesinde belirtilen iltibasın bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 2014-M-7099 sayılı YİDK kararının iptaline, tescilli dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar ... ve TPE vekilleri vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ... ve TPE vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar ... ve TPE vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 06/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.