3. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/497 Karar No: 2015/20522 Karar Tarihi: 17.12.2015
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/497 Esas 2015/20522 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2015/497 E. , 2015/20522 K. "İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANAMUR SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2011 NUMARASI : 2011/627-2011/760 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; mesken abonesi olduğunu, kaçak elektrik kullanıldığından bahisle tespit tutanağı düzenlenip toplam 1.923,10 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, kaçak elektrik kullanmadığını ileri sürerek; davalıya anılan miktar borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dosya kapsamına göre; davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 4.maddesinde; "(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler." hükmü yer almaktadır. Somut olaya gelince, dava; mesken aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, genel(tüketici) mahkeme görevlidir. Hal böyle olunca, mahkemece; dava tarihi itibariyle HMK"nun 4.maddesinde sayılanlar dışındaki davaların sulh hukuk mahkemelerinde görülemeyeceği ve genel (tüketici) mahkemenin görevli olduğu dikkate alınarak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.