11. Hukuk Dairesi 2015/12597 E. , 2017/601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/07/2015 tarih ve 2014/442-2015/127 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından 23.01.2013 tarih ve 2012/76928 numara ile 29, 31, 33, 35, 43 ve 44. sınıflarda yer alan mal ve hizmetler için "... bağ ve şarapçılık” ibareli başvurunun 29, 30, 31 ve 35. sınıflarının 556 sayılı KHK’nin 7/1-a, 7/1-b ve 7/1-c maddeleri gerekçe gösterilerek YİDK tarafından reddedildiğini, bu red kararının isabetli olmadığını; 7/1-a ve 7/1-c maddesine atıfta bulunarak “... bağ ve şarapçılık” ibarelerinden oluştuğunu, bu ibarenin karakteristik bir şekilde dizayn edildiğini, üç kelime ve yine karakteristik bir şekilden oluşturulmuş “üzüm salkımı” logosundan meydana geldiğini; okunabilir, anlaşılabilir ve algılanabilir sınırlarının olduğunu, gerek harflerin sıralanışı gerekse bütünsel olarak işaretin bir marka olarak yorumlanabileceğini, bu nedenle YİDK kararının, 7/1-a maddesi uyarınca doktrin ve yargı kararlarıyla tamamen çelişkili olduğunu, 7/1-b maddesine atıfta bulunarak redde mesnet olan “...” (sayısı) ibarelerinin ayniyet varlığından söz edilemeyeceğini, redde mesnet gösterilen markaların müvekkili markası ile herhangi bir görsel ayniyet ya da benzerlikten söz edilemeyeceğini, bu markaların ayırt edilmeyecek kadar benzer olduğundan söz etmenin mümkün olmayacağını, markada belirtilen sair emtialar yönünden “...” ibaresinin doğrudan vasıf ve cins bildirici coğrafi kaynak gösterici bir niteliğinin mevcut olmadığını, ... üzüm diye bilinen tüketici algısında yer etmiş bir üzüm olmadığını belirterek TPE YİDK’nın 23.06.2014 tarih ve 2014-M-9493 sayılı kararının iptaline, 2012/76928 sayılı markanın tescil işlemlerinin devam etmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPE vekili markanın “... bağ şarapçılık” ibaresinden oluştuğunu, ibarelerin ilk harfleri büyük olacak şekilde düz bir yazı stili ile kaleme alındığını, harflerin siyah renkli olduğunu, markada geri planda kalan üzüm figürüne yer verildiğini, “...” diye tanımlanan iklim sayesinde ... yarımadasında bağcılık, zeytinlik sektörlerinin yöre ekonomisi açısından oldukça önemli olduğunu, ticari hayatta yaygın kullanımı olan ve herkesin kullanımına açık bir ibare olduğunu, bu nedenle tasviri nitelikte olduğunu belirterek YİDK kararının hukuka uygun olduğunu ve açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davaya konu ‘... bağ ve şarapçılık’ markasının 7/1(a) açısından bakıldığında ilk bakışta ve derhâl göze çarpan unsurun "... bağ ve şarapçılık" ibaresi olduğundan markasal işaret sayılıdığı ve somut ayırtedicilik sağladığı , bu işareti gören ortalama tüketici kitlesinin bunu bir marka şeklinde algılayabileceği, 7/1(b) açısından davacının "... bağ ve şarapçılık" ile red mesnedi "... bademcisi", "... köy ürünleri 1949 şekil" ve "... köy ürünleri şekil" ibareleri arasında ayniyet derecesinde birebir benzemedikleri , iltibas konusunun ise itiraz üzerine değerlendirilebileceği , 7/1 (c) açısından red gerekçesinde yer alan "... Yarımadasında; bağcılık, zeytincilik sektörlerinin yöre ekonomisi açısından oldukça önemli olduğu, yörenin 3b diye bilinen bal, badem ve balık ile meşhur olduğu, badem başta olmak üzere pek çok bitki türünün yetişmekte olduğu, bunun yanın sıra antik çağlardan itibaren yörenin bağcılık ve şarapçılıkta marufiyet kazanmış olduğu," şeklinde bağcılık ve zeytincilik yapılan , bal- badem ve balık yetişen , şarapçılık yapılan yerin sadece ... olmayıp ülkenin değişik yörelerinde de adı geçen ürünlerin yetiştiği ( örneğin İzmir üzümü, Gemlik zeytini, Şemdinli balı,Şarköy şarabı v.b gibi ), diğer yandan başvurunun aynı zamanda şekil unsuru da içerdiğinden başvurunun kısmen reddi gerektiği yönünde 2014-M-9493 sayılı YİDK kararı doğru görülmeyip iptaline karar verilmiştir.
Kararı davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı TPE vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.