14. Hukuk Dairesi 2016/18643 E. , 2017/5791 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 19.04.2016 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, bir kısım davalılar ile bir kısım davalıların murislerinin .... Noterliği’nin 06.10.1992 tarih ve... yevmiye no’lu ve .. Noterliği’nin 17.08.1994 tarih ve 31246 yevmiye no’lu satış vaadi sözleşmeleri ile büyükşehir belediyesinin istimlaki sonucu 366 ada 17, 18 ve 7/A parsel numaralarını alan 366 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki tüm miras hak ve hisselerini müvekkiline sattığını, davalıların tapuda devre yanaşmadıklarını belirterek 366 ada 17-18 ve 7/A parsellerin tapularının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalıla.. ve ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ...,., ..., ..., ..., ..., ....., ..., ..., ... ve ... vekili, satış bedelinin ödenmediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, satış bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir.
Somut olaya gelince, davaya konu ..... Noterliğinin 17.08.1994 tarih ve 31246 yevmiye no’lu satış vaadi sözleşmesiyle ..., ..., ....... ve ... vekaleten ... 366 ada 7 parsel sayılı taşınmazda müvekkillerine intikal etmiş ve edecek miras hak ve hisselerinin tamamını Sınırlı Sorumlu... ... Konut Yapı Kooperatifi’ne satmayı vaadetmiş, satış vaadi bedeli olan 2.500.000.000 TL’nin tamamını peşinen aldığını belirtmiştir. Görüldüğü üzere vaat bedelinin tamamının peşin olarak ödendiği belirtildiğinden bu sözleşme açısından dava kabul edilmelidir.
Davaya konu bir diğer satış vaadi sözleşmesi olan.... Noterliği’nin 06.10.1992 tarih ve ... yevmiye no’lu satış vaadi sözleşmesiyle de... adına vekaleten ...;... adlarına vekaleten ...; asaleten ..., ... 366 ada 7 parsel sayılı taşınmazdan intikal edecek miras hak ve hisselerin tamamını Sınırlı Sorumlu ..... Konut Yapı Kooperatifi’ne satmayı vaadetmişler, satış vaadi bedeli olan 3.600.000.000 TL’nin 300.000.000 TL’sını 5 Kasım 1992 tarihli... Bankas...Şubesi’ne ait çekle aldıklarını, tapudan alıcı adına ferağ takririnin verilmesi esnasında 1.200.000.000 TL’nin ödeneceğini, bakiye 2.100.000.000 TL’sini de beş ay içinde muhtelif miktarlarda ödenmesini kabul ettiklerini sözleşme metninde belirtmişlerdir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan “06.10.1993 tarihli noter satış vaadine bağlı arsa alımı ile ilgili ek sözleşme” başlıklı, 15.10.1992 tarihli adi yazılı belgeye göre ... adına vekaleten ...; ... adlarına vekaleten ...; asaleten ... ..., ..in 366 ada 7 parselde kayıtlı taşınmazı 1.500.000.000 TL bedelle satmayı kabul ettiklerini, bakiye 2.100.000.000 TL’yi arsa imar çalışmaları için Kooperatif Yönetimine bıraktıklarını, bu para üzerinde herhangibir hak talep etmeyeceklerini beyan edip imzaladıkları görülmüştür. Yine davacı vekili tarafından dosyaya sunulan “ibraname” başlıklı ve tarihsiz iki adet adi yazılı belgeye göre 1992 tarihli satış vaadi sözleşmesi borçlularından... ve ...’e vekaleten ... ile... 06.10.1992 tarihli ve 60545 yevmiyeli satış vaadi sözleşmesiyle satmayı vaadettikleri 366 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerinin satışı nedeniyle satış bedelinin tamamını alıcısından nakden aldıklarını,15.10.1992 tarihli sözleşme hükümlerini aynen kabul ettiklerini kooperatif nezdinde hiçbir alacaklarının kalmadığını, Kooperatif’i kati olarak ibra ettiklerini beyan edip imzaladıkları görülmüştür. 22.10.2009 günlü celsede davalılar vekillerince anılan belgelerdeki imzalar inkar edilmiştir.
Bu durumda,1992 tarihli satış vaadi sözleşmesi borçluları tarafından veya onların adına yukarıda bahsi geçen ek sözleşme ve ibraname adı altındaki adi yazılı belgelere atılan imzaların tamamı inkar edildiğinden Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığınca imza incelemesi yapılması ve sonucuna bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırına iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.