9. Hukuk Dairesi 2016/12154 E. , 2016/10766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile genel tatil ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ nın 141. Maddesinde “ yargı kararlarının gerekçeli yazılması” emredilmiştir.
Bu Anayasal zorunluluğunun yansıması sonucu düzenlenen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta;
Mahkemenin bozmadan sonra oluşturduğu gerekçeli kararında dava dilekçesi ve davalının savunması özetlenmiş, davacı ve davalıya ait kurum kayıtlarının getirtildiği ve bilirkişiden rapor alındığı belirtilmiş, Dairemizin bozma kararı aynen yazılmış ve “….gerekçesi ile bozulduğu, bozma ilamına uyularak ek rapor tanzimi hazırlandığı, bu doğrultuda düzenlenen rapora göre genel tatil ücretine hükmetmek gerekmiştir. “ denilerek hüküm kurulmuştur.
Mahkemenin temyiz edilip, bozulan kararı bozma üzerine ortadan kalkar. Mahkemece bozma kararına uyularak tekrar karar verildiğinde hüküm altına alınan yada reddedilen tüm taleplere yönelik olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ nın 141 ve HMK. nun 297. maddesinin amaçladığı anlamda gerekçeli bir karar verilmesi Anayasal ve Yasal zorunluluktur.
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı hiçbir gerekçe taşımamaktadır.
Ayrıca karar başlığında dava tarihinin “ 01.02.2013 “ yerine “ 02.07.2015 “olarak yazılması da hatalıdır.
Bu nedenle Mahkemenin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ nın 141 ve HMK. nun 297. maddesine aykırı şekilde oluşturulan ve Anayasa’ nın ve HMK. nun amaçladığı anlamda hiçbir gerekçe içermeyen kararının bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istekleri halinde ilgililere iadesine, 28.04.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.