6. Ceza Dairesi 2014/13261 E. , 2015/114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek, yağma, tefecilik, hırsızlık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma,
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/11/2013 ve 01/08/2013 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ... ve... hakkında yakınan ..."a karşı yağma, sanık ... hakkında yakınan ..."ya karşı tehdit suçundan iddianame ile açılan kamu davasında hüküm kurulmamasına karşın; zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi, olanaklı kabul edilmiştir.
I- Sanıklar ... ve ... hakkında yakınan..."a karşı yağma suçundan, sanık... ve ... hakkında yakınanlar Teyfik Yapılcan ve ..."a karşı yağma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yağma suçları yönünden, suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen Maliye Hazinesinin bu suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyiz yetkisi bulunmadığından, Maliye Hazinesi vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince kısmen tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanıklar ..., ..., .., ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma ve sanık ... hakkında suç işlemek amacı ile kurulmuş olan örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme, sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, yakınanlar ... ve ..."a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanıklar ... ve ... hakkında yakınan ..."a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yağma, sanıklar ... ve ... hakkında tefecilik suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
İddianamede suçun neden ibaret bulunduğu daha doğrusu yüklenen eylemin neler olduğu açıklanmalıdır. Esas olan iddianamede yazılı sevk maddesi olmayıp, iddianamede olayın anlatılış biçimidir. Açılmış dava olup olmadığı sevk maddesine göre değil eylemin açıklanış ve yasal unsurlarını gösteriş biçimine göre belirlenmelidir. Eğer açıklık yok ise iddianame iade edilerek düzenlenmeden hüküm kurulmamalıdır. (CMK. 170.)
Cumhuriyet Savcısı soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılmasına yada kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin iki karardan birini verir.
Kovuşturmaya yer olmadığına kararları kesin hüküm niteliğinde değillerdir. Kovuşturmama kararına karşı;
a-) Suçtan zarar görenin kovuşturmasızlık kararının kendisine bildirilmesinden başlayarak 15 gün içinde bu karara itiraz ederse itirazı inceleyen makam itiraz dilekçesinde kamu davasını haklı gösterecek olaylar ve deliller görür ise kamu davasının açılmasına karar verilir. Cumhuriyet Savcısı bu halde kamu davası açar. Başkanın Cumhuriyet Savcısının yerine geçerek dava açması dahi söz konusu olamaz.(Kovuşturmaya yer olmadığına dair Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz CMK"nın 173. maddesinde düzenlenmiştir.)
b-) Şüpheli ve/veya şüphelilere karşı yeni delillerin çıkması durumunda da yeniden değerlendirilme yapılarak daha önce kovuşturmasızlık verdiği konuda dava açabilir. (CMK. 172/2).
Ancak; kovuşturmama kararı sanık veya/sanıklar için bir baskı aracıda olamaz, o halde gelişi güzel bu karar kaldırılıp dava açılamaz.
CMK"nın 171. maddesinde Cumhuriyet Savcısının kamu davasını açıp açmaya bileceği hususuna yer verilmiştir. Yani her durumda dava açma yetkisi Cumhuriyet Savcısında bulunmaktadır.
CMK. 174. maddesi, “soruşturma, kovuşturma ve hüküm yalnız iddianamede beyan olunan suç ve zan altına alınan şahıslara yöneliktir. Hükmün konusu duruşma sonucuna göre iddianamede gösterilen fiilden ibarettir.
İddianamede anlatılan olay hükmün konusudur. Dava konusu yapılmayan bir eylem nedeniyle yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Somut olayımıza gelince;
Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma, tefecilik suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında sanıkların iletişim tespitlerinin yapılarak kayda alındığı, yakınan ve tanıkların beyanlarının tespit edildiği ve sanık ... hakkında; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, tefecilik, tehdit, yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık... hakkında; suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak, tefecilik, tehdit, yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak, tefecilik, tehdit, sanık ... hakkında; suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak, tefecilik, yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak, tefecilik, yağma, sanık..., ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak, tefecilik, sanık ... hakkında; suç işlemek amacı ile kurulmuş olan örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme ve yağma suçlarından düzenlenen fezleke ... Cumhuriyet Başasavcılığına (CMK. 250. madde ile görevli) gönderilmiş, ... Cumhuriyet Başasavcılığı (CMK. 250. madde ile görevli) sanıklar hakkında suç işleme amacıyla örgüt kurma ve örgüte üye suçlarında 18.08.2010 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş, sanıklar hakkındaki diğer suçlar açısından ise görevsizlik kararı vererek soruşturma dosyasını .. Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
Sanıklar hakkındaki kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara itiraz edilmediği, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yeni bir delil araştırması yapılmadığı halde sanıklar hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 06.09.2010 tarih ve 2010/1886 Esas sayılı iddianamesi ile ... Ceza Mahkemesine kamu davası açılmış ve söz konusu iddianame de ,“yağma, tefecilik, tehdit ve hürriyeti tahdit suçlarına yer verilip, örgüt kurma, yönetme ve üye olma fiiller ile ilgili takipsizlik kararı verildiği belirtilip takipsizlik kararının CMK"nın 172-173 maddelerine göre ortadan kaldırıldığına ilişkin bir açıklamaya yer vermediği gibi bu yönde hukuki bir sürecin başladığının da açıklanmadığı ayrıca yeni delillere de yer vermeden iddianamenin 5. sayfasında sanık ... için gösterilen sevk maddelerinde TCK"nın 220. maddesine yer verildiği halde, iddianamenin 23. sayfasında TCK"nın 220/1. maddesine yer verilmesi ve diğer sanıklar yönünden sadece suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu suça üye olma suçu dışındaki suçlardan cezalandırılmalarının talep edildiği hususu da dikkate alındığında 5237 sayılı TCK"nın 220. maddesinde yer alan suçlar yönünden sanık veya diğer sanıklar hakkında bir dava açıldığını göstermeyeceği gibi iddianamenin bu şekilde düzenlenmesinin ayrıca sanık ..."ın suçlarının niteliği ve sebepleri bakımından bilgilendirme hakkının ihlali niteliğinde olduğu bir muhakkakdır.
İddianame bir suç için yargılamanın başlayabilmesini sağlayan dava şartıdır.
Söz konusu iddianamede suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçu ile bağlantılı dava da bulunmadığı gözetilmeden ... Ağır Ceza Mahkemesince 22.09.2010 tarih ve 2010/164 Esas 2010/139 sayılı tensiple verdiği ve hukuki dayanaktan yoksun olan görevsizlik kararını benimseyen ....Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK"nın 250. maddesi ile görevli) yagılama devamla usulüne uygun açılmayan suç işleme amacıyla örgüt kurma, bu örgüte üye olma ve suç işlemek amacı ile kurulmuş olan örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından beraat ve diğer suçlar yönünden ise kısmen beraat kısmen mahkumiyet kararı ile hukuken görevli olmayan bir mahkeme tarafından hükme bağlanması suretiyle sanık ve/veya sanıklar için adil yargılama hakkını içeren usul kurallarına aykırı davranılarak sanık ve/veya sanıkların hak arama hürriyeti ve savunma haklarını kısıtlamak suretiyle hak ihlaline neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanıklar ... savunmanları ile sanıklar ... ve ..."in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.