Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan takipte örnek 49 no"lu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun gecikmiş itiraz iddiası ile mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu istem tebligatın usulsüz yapıldığı yönünde tavsif edilmiş ancak icra müdürlüğüne borçlunun itiraz etmediğinden bahisle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti halinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda haciz uygulanmasına başlanacağı tarih, mal beyanında bulunması tarihi veya varsa kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği nedeniyle borçlunun şikayette hukuki yararı vardır. HGK"nun 27.06.2001 tarih ve 2001/12-543 esas, 2001/560 karar sayılı ilamı ile benimsenen kurallar gereğince Dairemizin oluşan içtihatları da bu yöndedir. O halde, mahkemece yapılacak iş toplanan deliller karşısında borçluya yapılan ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan HGK"nun ve Dairemizin süreklilik kararının içtihatları karşısında yazılı şekilde borçlunun isteminin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.