2. Hukuk Dairesi 2021/371 E. , 2021/1271 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından 30.11.2020 tarihli tavzih kararı, erkeğin davasının kabulü ve aleyhine hükmedilen vekalet ücreti, kusur belirlemesi, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından boşanma kesinleşme işleminin geri alınması, kesinleşen boşanma yönünden yeniden hüküm kurulması, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalı kadına yüklenen eşine karşı hakaret etme kusurunun ispatlanamamasına karşın, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre yine de davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Taraflarca karşılıklı olarak açılan Türk Medeni Kanunu"nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, Malatya 2. Aile Mahkemesinin 12.07.2016 tarihli ve 2015/485 esas, 2016/712 sayılı kararı ile karşılıklı davaların kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuğunun velayetinin anneye verilmesine, davacı-karşı davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ve tarafların tazminat taleplerinin reddine, kendini vekil ile temsil eden taraflar için ayrı ayrı maktu vekalet ücretine karar verilmiştir. Anılan karar davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, boşanma hükmü temyiz edilmeden 19.08.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Bu husus gözetilmeksizin kesinleşen boşanma hususunda yeniden hüküm kurulması ve bu kapsamda taraflara mükerrer olacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- 30.11.2020 tarihli tavzih kararı yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 305-306. maddeleri bir hükmün yeterince açık olmaması veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceklerini düzenlenmiştir.
Taraflara mahkeme kararıyla yüklenen yükümlülükler, tashih veya tavzih yoluyla değiştirilemez. Zira tashihte, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile benzeri açık hatalar düzeltilebilir (HMK m.304). Mahkemece gerek kısa kararda gerekse buna uygun düzenlenen gerekçeli kararda davacı-karşı davalı kadın yararına ayrı ayrı olmak üzere, kadının kabul edilen boşanma davasında 30.000 maddi, 30.000 manevi tazminata, erkeğin kabul edilen boşanma davasında da 30.000 maddi - 30.000 manevi tazminata hükmedilmiştir. Tavzihle hükmün değiştirilmesi mümkün bulunmamaktadır. O halde mahkemece davalı-karşı davacı erkek vekilinin maddi ve manevi tazminata yönelik tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, tavzih talebinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı-karşı davacı erkeğin tavzih talebinin kabulüne ilişkin 30.11.2020 tarihli tavzih kararının bozularak kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Karşılıklı açılan boşanma davalarında mahkemece yapılacak iş tarafların her iki davada ileri sürmüş olduğu iddia ve savunmaları ile boşanmanın feri niteliğindeki tazminat taleplerinin bir kül halinde değerlendirilmesi neticesinde az veya tamamen kusursuz eş yararına, koşulları oluşmuş ise tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak tek bir maddi ve manevi tazminat belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı-karşı davalı kadın yararına asıl ve karşı davada ayrı ayrı maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetli bulunmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.02.2021 (Pzt.)