Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/744 Esas 2018/1624 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/744
Karar No: 2018/1624
Karar Tarihi: 21.05.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/744 Esas 2018/1624 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi'nin verdiği karar, silahlı terör örgütüne üye olmaktan mahkum olan kişinin istinaf başvurusunun reddi ile ilgilidir. Temyiz incelemesi sonucunda, işlemlerin kanuna uygunluğu ve delillerin hukuka uygun şekilde elde edildiği belirlenmiştir. Vicdani kanıya dayanan hüküm, eksiksiz bir şekilde savunma ve iddiaların tartışılması sonucu verilmiştir. Sanık müdafi tarafından ileri sürülen nedenler yerinde görülmemiştir ve temyiz davası reddedilmiştir.
KANUN MADDELERİ:
- TCK'nın 314/2 maddesi (silahlı terör örgütüne üye olma)
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi
- TCK'nın 62. maddesi (ceza miktarının belirlenmesi)
- TCK'nın 53. maddesi (cezada indirim sebepleri)
- TCK'nın 58/9 maddesi (silah taşıma suçu)
- TCK'nın 63. maddesi (cezanın infazı)

16. Ceza Dairesi 2018/744 E. , 2018/1624 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53,
58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet
hükmüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan
reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.