Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/736 Esas 2018/1623 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/736
Karar No: 2018/1623
Karar Tarihi: 21.05.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/736 Esas 2018/1623 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar vermiştir. Sanıkların mahkumiyetine yönelik istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükümlere esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği tespit edilmiştir. Sanıkların ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiştir. CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümler onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TCK’nın 314/2
- 3713 sayılı Kanunun 5
- TCK’nın 62
- TCK’nın 53
- TCK’nın 63
- TCK’nın 58/9. maddeleri

16. Ceza Dairesi 2018/736 E. , 2018/1623 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
29.08.2017 (Sanıklar ... ve ...
Güneş bakımından)
Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5, TCK’nın 62, 53, 63, 58/9. maddeleri uyarınca
kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf
başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ..., müdafii ve eşi, sanık ... müdafii ile sanık ... ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.