23. Hukuk Dairesi 2014/7010 E. , 2015/2897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, davalı hakkında... İcra Müdürlüğü"nün 2013/23809 Esas sayılı dosyası ile iflas yoluyla icra takibi başlattıklarını, takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılmasını ve davalının iflasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından müvekkili hakkında Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1246 Esas sayılı dosyası ile iflas yoluyla takip yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ve... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/418 Esas sayılı dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, aynı konuya ilişkin olarak ...ğü"nün 2013/23809 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, İİK"nın 67. maddesi uyarınca ilk icra takibinden sonra davacı tarafından itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası açılması gerektiğini, yeniden icra takibi yapılamayacağını, iki haftalık kesin süre içerisinde avans yatırılmadığını savunarak, davanın öncelikle derdestlik ve zamanaşımı nedeniyle, aksi halde esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre,...İcra Müdürlüğü"nün 2012/1246 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 24.02.2012 tarihinde iflas yolu ile icra takibi başlatıldığı,...et Mahkemesi"nin 2012/418 E., 2013/89 K. sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından... sayılı dosyasında Küçükçekmece İcra Müdürlüğü"nde başlatılan aynı alacağa istinaden 30.07.2013 tarihinde iflas yolu ile icra takibinin başlatıldığı, İİK"nın 156/son fıkrasına göre iflas isteme hakkının ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşeceği, bir sene geçtikten sonra aynı konuda yeniden icra takibi yapılamayacağı ve iflas avansının yasal süresi içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından ...s sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında 24.02.2012 tarihinde iflas yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun 29.02.2012 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, bu icra takibine dayalı olarak itirazın kaldırılması ve iflas istemiyle dava açıldığı, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/418 E., 2013/89 K. sayılı kararı ile iflas avansının kesin sürede . davanın usulden reddine karar verildiği, kararın 24.04.2013 tarihinde kesinleştiği, alacaklı tarafından aynı faturaya dayalı olarak İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü"nün 2013/23809 Esas sayılı dosyası ile 30.07.2013 tarihinde iflas yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun 06.08.2013 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı alacaklı tarfından başlatılan ilk iflas takibine dayalı olarak süresinde ...a borçluya iflas ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde iflas davası açılması gerekmekte ise de, alacaklanın yeni bir iflas takibi başlatarak yeni bir iflas ödeme göndermesi ve bunun üzerine iflas davası açması mümkündür. (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Ankara-2013 sh. 1113) Buna göre mahkemenin, 1 yıl geçtikten sonra aynı konuda yeni bir takip yapılamayacağı gerekçesinde isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan mahkemece, 20.09.2013 tarihli tensip ara kararının 7. maddesi ile davacı tarafa 15.000,00 TL iflas avansını yatırmak üzere tebliğden itibaren 2 hafta süre verilmiş olup davacının 04.12.2013 tarihinde avansı yatırdığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tensip ara kararı ile verilen süre kesin nitelikte olmayıp davacı tarafın verilen süre geçtikten sonra, ancak yargılamanın uzamasına sebebiyet vermeyecek bir tarihte iflas avansının yatırıldığı da anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Kabule göre, HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse, davanın usulden reddine karar verir. Mahkemece, gerekçede dava şartı noksanlığı bulunduğu tespit edildiği halde davanın esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.