Silah sağlama - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1571 Esas 2018/1610 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1571
Karar No: 2018/1610
Karar Tarihi: 22.05.2018

Silah sağlama - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1571 Esas 2018/1610 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/1571 E. ve 2018/1610 K. sayılı kararda, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2016/292 esas, 2016/348 karar sayılı hüküm CMK'nın 280/2. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmış ve sanık TCK'nın 315. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi ve TCK'nın 62, 53, 63 maddeleri uyarınca mahkum edilmiştir. Karar Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozulmuş ve temyiz edilince, yapılan incelemede hükme esas alınan tüm delillerin kanuna uygun olarak elde edildiği ve yargılama sürecindeki usuli işlemlerin uygun bir şekilde yapıldığı belirlenmiştir. Sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş ve temyiz davası esastan reddedilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şu şekildedir: CMK 280/2, TCK 315, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi, TCK'nın 62, 53, 63 maddeleri.

16. Ceza Dairesi 2018/1571 E. , 2018/1610 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silah sağlama
Hüküm : Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2016 tarih, 2016/292 esas, 2016/348 karar sayılı hükmünün CMK"nın 280/2. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına 5237 sayılı TCK"nın 315 maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi TCK"nın 62, 53, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.